Uçan Süpürge ikinci gününde de Büyülü Fener Kızılay Sineması ve Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleştirilen gösterim ve söyleşilere ilgil yoğundu.
Uçan Süpürge’nin British Council Arts’ın desteğiyle programda yer alan Perdeyi Sahipleniyoruz (Reclaim the Frame X International) ortak seçkisinin parçası olan Zuhal’in gösterimi 27-28 Mayıs tarihlerinde Büyülü Fener Kızılay Sineması’ndaydı. Gösterimlerin ardından yönetmen Nazlı Elif Durlu ve yapımcı Anna Maria Aslanoğlu ile söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide yönetmen filmin yapım aşamasına ve ulusal festivallerde yarışan kadın yönetmenlerin azlığına dikkat çeken bir soru üzerine yönetmen Nazlı Elif Durlu filmi yapabildiği için çok mutlu olduğunu belirterek, “günümüzde kadınların daha kolay film yapabildiği fikri var buna içeriliyorum çünkü böyle değil, buna karar veren kadınlar bu hassasiyeti geliştirmemiş kadınlar ya da erkekler. Bizim hassasiyetimizi anlata anlata birbirimize destek olmaya çalışıyoruz” dedi.
Yönetmen Nazlı Elif Durlu söyleşide filmin hikayesinde bir kadının, bir meselenin peşinden giderken deli muamelesi görmesi, anlaşılmıyor olması gibi, kadın yönetmenlerin de bu durumlarla karşılaşabileceğini söyledi. “Çaldığımız kapılar kapanabiliyor, kendimizi ifade edemeyebiliyoruz. Kadın yönetmen ve yapımcıların kadın hikayesi anlatması umarım daha fazla olur. Uçan Süpürge kadınların bu alanda emeğini görünür kıldığı için bu açıdan çok önemli.”
Mafifa’nın iki gösterimine de katılan yönetmen Daniela Muñoz Barroso’yla da gösterimler ardından söyleşi gerçekleştirildi. Kübalı yönetmen Barroso, Santiago’dan Havana’ya kadar bir gezi yaparken Mafifa ile karşılaşmasıyla, gizemi insanlara sordukça ortaya çıkan bir heyecanı araştırmaya karar verdiğini ve hikayenin bu şekilde ortaya çıktığını söyledi.
Filmin kendisi için bir ayna olduğunu söyleyen yönetmen Barroso şunları kaydetti; “Mafifa benim için kendimi bulduğum bir ayna oldu, sadece benim için değil bu filmde geçen geçmeyen her kadın için bir ayna olmuştur. Sadece Mafifanın yalnızlığı değil diğer kadınların da kendinden birşeyler bulabileceği bir film olmasını istedim. Kameranın dokusu, herkesin filmi izlerken kendi perspektifine sahip olması çok doğal, hepimizin hayatta amaçları olur bunun için çalışırız ama ne kadar çalışsak da bir anda uçabilir.”