Teknoloji ve hızlı yaşam, yüz yüze iletişimi en aza indirirken, bireysellik de gün geçtikçe ivme kazanıyor. Tüketim toplumunun getirdiği hayat standartları ve alışkanlıklar da insanı kendi başına mükemmelleşme çabasına itiyor. Bu durum, modern toplumlarda büyük bir yalnızlığı beraberinde getiriyor. Dünyanın her yerinden, herhangi biriyle teknoloji üzerinden iletişim kurabilmek mümkün ama biriyle yüz yüze konuşma ihtiyacı bambaşka bir mesele. Peki bu yalnızlıkla nasıl başa çıkabiliriz? Nasıl davranmalı ya da davranmamalıyız? Belki de yalnızlık çok büyük bir sorun değildir.
İşte bu sorulara cevap arayan ya da meseleyi ele alan filmler, az da olsa yardımcı olabilir bize. Beyazperde.com ekibi modern insanın yalnızlığını anlatan 15 harika filmi derledi:
- Her ( 2013) / Spike Jonze
Kusursuz bir yapay zeka programı sunan yeni bir işletim sistemi, Theodore’u son derece çekici bir kadın olan Samantha ile tanıştırır. Sanal bir varlık olan ve sadece bir sesten ibaret olan Samantha, Theodore’u dünya ve hayat üzerine sorduğu sorularla birlikte bambaşka bir gerçeklikle tanıştırır.
- Like Someone in Love (2012) / Abbas Kiarostami
Akiko, eğitimi için gerekli parayı sağlayabilmek için okul dışında fahişelik yapan genç bir üniversite öğrencisidir. Bir gün işi sırasında tanıştığı müşterilerden birisi, yaşlı bir profesör olan Takaşi’yle aralarında başlayan ilişki hayatında bir dönüm noktasını doğurur.
- Başka Bir Yerde (2011) / Sofia Coppola
Johnnie Marco (Stephen Dorff) gece hayatının hızı, kadınlar ve lüks bir yaşamla gününü gün eden bir Hollywood oyuncusudur. Bir gün 11 yaşındaki kızı Cleo (Elle Fanning) babasına sürpriz bir ziyaret yapar ve bu hızlı hayatının değişmesine neden olur.
- Utanç (2011) / Steve McQuenn
Brandon 30’lu yaşlarında New York’ta yaşayan, kelimenin gerçek anlamıyla seks bağımlısı bir adamdır. Fakat asi kız kardeşi onun yanına taşınınca Brandon’ın hayatı da beklenmedik biçimde değişecektir.
- Öylece Oturan Bir Fil (2018) / Hu Bo
Ekonomik olarak baskı altında yaşayan birg rup insanın hikayesinin anlatıldığı Öylece Oturan Bir Fil, karakterlerin duygusalar sorunlarını yokçu bir bakış açısıyla ele alıyor.
- Lost İn Translation (2004) / Sofia Coppola
Dillerine ve kültürlerine uzak oldukları bu insanların ülkesinde fazlasıyla yabancı olan ve iletişimsizlik denizinde boğulan bu iki yabancı, bir Tokyo haftasonunda birdenbire yakınlaşacaktırlar.
- Dteachment (2011) / Tony Kaye
Öğrencilerle ummadığı bir bağ yakalayan Henry, okuldan kaçan bir öğrenciyi de sokaklardan ailesine geri dönmesini sağlar. Umutsuzluk açısından hayatta yalnız değildir ama bu karamsar dünyada hala sevilebilecek şeyler de vardır.
- The Forest for the Trees (2003) / Maren Ade
Garip bir idealist lise öğretmeni şehirdeki ilk işine başladığında, işler hayal ettiğinden çok daha zor olur.
- Aşkı Beklerken ( 2019) / Cédric Klapisch
Kendilerine ait tek kişilik dünyaları olan iki genç, büyük şehrin kalabalığında sürekli bir arayış içindedir. Ancak ne kadar arasalar da bir sonuca ulaşamazlar. Aynı sorunlarla boğuşan, aynı mekanlara gidip, aynı caddelerde yürüyen Remy ve Melanie’nin yolları bir gün kesişebilecek midir?
- Anomalisa (2015) / Charlie Kaufman, Duke Johnson
Charlie Kaufman’ın ilk stop motion filmi, felçli bir adamın dünyevi hayatına odaklanıyor. İnsanlarla iletişim kurmakta zorluk çeken kitap yazarı Michael Stone’un, bir gecede çıktığı bir iş gezisinde tanıştığı yabancı ile hayata bakışı değişir.
- Uykusuz Her Gece ( 2016) / Michael Marczak
Yeni bir çağ yaklaşırken Varşova da değişimin kıyısında durmaktadır. Sanat okulu sınıf arkadaşları Christopher ve Michal, büyüme çağlarında huzursuzca, güzel anın içinde sonsuza dek yaşamı aramak için şehrin sokaklarında dolaşıyorlar.
- Gerçek Sevgili (2007) / Craig Gillespie
Gus, Lars’ın bir kız arkadaşı olduğunu öğrenince sevinseler de, gelin adayının internetten sipariş üzerine gelmiş plastik bir kadın olduğunu görünce sevinçleri pek uzun sürmez. İşin zor kısmı ise Lars etkilenmesin diye yeni kız arkadaşı Bianca’ya gerçek muamelesi yapmak zorunda kalacak olmalarıdır.
- Uzak (2002) / Nuri Bilge Ceylan
Film, ideallerinden uzaklaşmaya başladıkça yaşamının anlamını yitiren ve uzaklara gitmeyi düşleyen bir adamla, hayallerini gerçekleştirmek için İstanbula gelen bir gencin hikayesini anlatıyor.
- Oslo, 31 Ağustos (2011) / Joachim Trier
Şehre daha çabuk uyum sağlayabilmesi için iş görüşmesine gitmek üzere klinikten ayrılan Anders, istim üzerinde geçen klinik yaşamından sonra şehrin başıboşluğunda gezmeye başlar ve uzun bir süredir görmediği insanlar ile buluşur.
- Fight Club (1998) / David Fincher
Anlatıcı, terapiler esnasında Marla adında bir kızla tanışır. Bir süre sonra da hayatını değiştirecek olan Tyler Durden ile… Durden, Jack’in ulaşmak istediği tüm hedeflere ulaşmış olan bir adamdır ve anlatıcı asla hakkında konuşulmaması gereken bir organizasyon olan ‘Dövüş Kulübü’ ile tanıştıracaktır.