Ödüllü filmlerinin yanı sıra sanal gerçeklik projeleriyle tanıdığımız ve Filmmaker Magazine tarafından “Bağımsız sinemanın 25 Yeni Yüzü” arasında gösterilen yönetmen ve sanatçı Deniz Tortum’un son filmi “Maddenin Halleri”, Türkiye’de ilk kez gelecek hafta 57. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde gösterilecek.
Dünya prömiyerini Ocak ayında Rotterdam’da yapan ve “yenilikçi ve benzersiz bir şiirsel deneme” sözleriyle karşılanan belgesel, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ndeki gündelik hayatı mercek altına alıyor ve sağlık çalışanlarının hastane çatısı altında olan bitenle başa çıkabilme yetilerini ve hemen dışarıdaki Türkiye’yi izliyor. “Maddenin Halleri” Ekim’de ayrıca, 39. İstanbul Film Festivali’nin Belgesel Film Yarışması’nda İstanbul prömiyerini yapacak, ardından İstanbul’da Engelsiz Filmler Festivali’nde, New York’ta da Imagine Science Film Festivali’nin Science New Wave bölümünde seyirciyle buluşacak.
Ödüllü filmlerinin yanı sıra sanal gerçeklik projeleriyle tanıdığımız ve 2019’da Filmmaker Magazine tarafından “Bağımsız sinemanın 25 Yeni Yüzü” arasında gösterilen yönetmen ve sanatçı Deniz Tortum’un son filmi “Maddenin Halleri”, Türkiye’de ilk kez gelecek hafta 57. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde gösterilecek. Ocak ayında 48. Rotterdam Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapan ve DokuFest’te yarışan film, Tortum’un dünyaya geldiği ve babasının hekim olarak 30 yıl görev yaptığı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ndeki gündelik hayatı mercek altına alıyor.
Yapımcılığını Anna Maria Aslanoğlu, Öykü Canlı ve Aslı Erdem’in; ortak yapımcılığını Fırat Sezgin’in üstlendiği “Maddenin Halleri”; hastaneyi evi bellemiş doktor, hemşire ve tüm sağlık çalışanlarının gündelik hayatlarını takip ediyor ve bitmek bilmeyen koridorlarda, doktor odalarında ve ameliyathanelerde dolanarak hastanedeki yaşamı anlamaya çalışıyor. İstanbul’un en eski ve önemli tıp fakültelerinden Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde 2018’den beri süren ‘yerinde dönüşüm’ çalışmalarında “ömürleri bittiği” gerekçesiyle yıkılan binaların son zamanlarına da tanıklık eden belgesel; sağlık çalışanlarının hastane çatısı altında olup bitenle başa çıkabilme yetilerini, hastaların beden ile kurdukları kırılgan ilişkiyi ve hemen dışarıdaki Türkiye’yide izliyor.
Yenilikçi ve Benzersiz Bir Şiirsel Deneme
Ameliyathaneden doktorlar odasına, yoğun bakımdan morga, hastanenin pek çok mekânını ve unsurunugözlemci belgesel ile deneysel ve deneyimsel belgesel arasında dolaşan stilde anlatan “Maddenin Halleri”, görsel olarak kurmaca sinemanın kurallarından da belgesel sinemanın estetiğinden de faydalanıyor ve kendisine özgü hibrid bir dil ortaya çıkarmaya çalışıyor.
Bağımsız sinema dergisi Filmuforia’nın dört yıldız vererek “yenilikçi ve benzersiz bir şiirsel deneme” sözleriyle övdüğü, Film Comment yazarlarından James Wham’ın “Hastanenin kalp atışını hissediyoruz; organizmaya dönüşen bu şeyin nefes aldığını duyuyoruz” diyerek ifade ettiği film, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde yaşananları didaktik bir yöntemden ziyade, şiirsel ve çağrışımsal bir metodla izliyor.
Dijital sanat çalışmalarıyla da tanıdığımız ve en son Emre Yeksan’ın ‘Yuva’ filminin dünyasından ilhamla çektiği ‘Selyatağı’adlı sanal gerçeklik filmiyle karşımıza çıkan Tortum,“Maddenin Halleri”nde de teknolojinin görselliğini kullanıyor ve MR, BT gibi insan bedenini inceleme teknolojileri filmin bir parçası haline getiriyor. Aynı zamanda hastaneyi de benzer bir şekilde ‘makina gözü’ne tabi tutan Tortum, hastanenin mimarisini lazer tarayıcılarla üç boyutlu bir nokta bulutuna dönüştürüyor. Görüntü yönetmenliğini Deniz Tortum’un, kurgusunu Sercan Sezgin’in, müziklerini Alican Çamcı’nın ve ses tasarımını Ernst Karel ve Yalın Özgencil’in üstlendiği filmin renklerini James Norman yaptı.
“Hastanedeki yaşamın bir parçası olmaya çabaladım”
Bu filmi çekmesindeki en önemli sebebin doktor bir ailede büyümek olduğunu belirten Deniz Tortum, “Yemek masalarında konuşulan ameliyatlar, habis hastalıklara karşı alınan saygılı ama mesafeli tavır, insan hayatının kırılganlığı ve ölümün kaçınılmazlığının sürekli hissedilmesi ve bu farkındalığın getirdiği geri kalan çoğu soruna karşı olan sakin ve gelir geçer yaklaşım… Kendim doktor olmasam da ailemden bana geçen, dünyayı bir doktor gibi algılama ve bu algının tam ne olduğunu keşfetme isteğim, beni Maddenin Halleri’ni çekmeye iten asıl unsur oldu” diyor.
Tortum, 2015-2018 yılları arasında çektiği “Maddenin Halleri”nin hastane duvarlarının arkasında olup bitene duyduğu merakından doğduğunu da söylüyor: “Daha önce başka filmlerde görmediğim, hastanede yaşama ve çalışma deneyiminin nasıl bir şey olduğunu anlatmak, bu deneyimin insana neler getirdiği, ne tip sorular sordurttuğunu anlayabilmekti. Pek çok insanın tanıklık edemediği bu mesleğin perde arkasında neler yaşanıyor? Çalışanlar dışında kimsenin bilinci açık girmediği ameliyathanelerde neler oluyor? Doktor odalarındaki sohbetlerde neler konuşuluyor? Tüm bu yorgunluk ve gerilim nasıl atılıyor? Büyük sıkıntılar yaşanırken, ölüm kalım günlük meselelerken, sağlık çalışanları hayatlarına nasıl devam ediyor, -en önemlisi-akıl sağlıklarını nasıl koruyorlar ve tüm bu olan bitene ne tip yöntemlerle direnç gösteriyorlar? Bu soruların peşindeki kamera da yaşamı kaydetmektense, oradaki yaşamın bir parçası olmaya çabalıyor ve gündeliğin sıradanlığını, büyüsünü ve rastlantısallığını içselleştirmeye çalışarak ilerliyor.”
Deniz Tortum Kimdir?
1989 İstanbul doğumlu yönetmen ve medya sanatçısıDeniz Tortum, Bard College’da sinema eğitimi aldı. Filmleri ve yeni medya çalışmaları Venedik Film Festivali, SXSW, Sharjah Bienali, Sheffield, !f İstanbul, True/False ve Dokufest dahil olmak üzere pek çok önemli festivalde gösterildi. 2013’te çektiği ilk uzun filmi “Zayiat”, dünya prömiyerini South by Southwest’te (SXSW)yaptı. 2017’de Carmine Grimaldi ile birlikte yönettikleri “Keşke Barış Gelse”, Dokufest’te En İyi Kısa Belgesel Ödülü’nü aldı ve Sheffield, True/False gibi önemli festivallerde gösterildi.MIT Open Documentary Lab’de araştırma görevlisi olarak sanal gerçeklik üzerine çalıştı ve !fİstanbul ve Camden film festivallerinin yeni medya bölümlerinin küratörlüğünü yaptı.Çağrı Hakan Zaman ve Nil Tuzcu ile birlikte hazırladıkları ve 6-7 Eylül olaylarını anlatan“Eylül 1955” (2016) ve Emre Yeksan’ın “Yuva” filminin dünyasından ilhamla çektiği “Selyatağı” (2018) adlı sanal gerçeklik projelerine imza attı. 2018 yılında Can Eskinazi ile birlikte“Anadolu Turnesi” adlı müzik belgeselini yönetti. 2019’da Filmmaker Magazine tarafından “Bağımsız Sinema’nın 25 Yeni Yüzü” arasında gösterildi. 2016-2018 yıllarında Harvard Film Study Center’da üzerine çalışmaya başladığı son belgeseli “Maddenin Halleri”, dünya prömiyerini Ocak 2020’de Rotterdam Film Festivali’nin Bright Future bölümünde yaptı. Film ve yeni medya çalışmalarını İstanbul ve New York arasında sürdürmeye devam ediyor.
Fragmanı izlemek için lütfen buraya tıklayınız.