Korkudan Keyif Almanın Matematiği

Sinema gerçekliğin farklı bir boyutudur. Olaylar örgüsü, bu olayların algılanışı, psikolojik süreçler, yaklaşımlar, çıkarımlar, sosyolojik tutumlar derken hayatımızın akışının dışından ama benzer temeller üzerinden bize seslenir. Hayrete düşüren, akıl almaz bilim kurgu içeriklerinde dahi hayatımızla ilgi bir şeyler bulmamız söz konusudur. Biz Platon’un mağarasındaymışız da etrafımızda paralel, sihirli bir dünya dönüyormuş gibi hissederiz çoğu filmde. Ölümleri gördükçe hayatta kalmanın eziciliğiyle içten içe ürkeriz, korkarız.

Hangi tür film olursa olsun, gerçek bir hikâyeden türetilmiş olsa dahi yapay gerçekliği bizi rahatlatır. Farklı dünyalara girmemizi, keşfetmeyi, heyecanı, eğlenmeyi tüm bunlarla birlikte keyifli vakit geçirmemizi sağlar.

  PANDEMİDE EN ÇOK İZLENEN TÜR

Box Office verilerine göre, 2020 ve 2021’de ayın platformları üzerinden korku filmleri,şimdiye kadarki en fazla izlenme rekorunu kıldı. 2021’de yüzde 18.01 pazar payı elde etti [1]. Korku filmlerinin pandemi döneminde çok fazla talep görmesi,endişe ve kaygılarımız için çıkış noktası olması yönüne bağlanıyor.Pasifleşen seyirci, izlediği ve edindiği duyguları yaşayarak onları kendi içinde körleştiriyor, ayrıca korku filmlerinde, bizi neyin korkutabileceğini kontrol edebilmemiz iyi hissetmemizi sağlıyor[2].

REALİTEDEN KAÇMANIN BİR YOLU

Korku filmlerinin revaçta olmasını, iletişim bilimcilerin öne çıkardığı bir eğilime“realiten kaçış”a bağlayabiliriz.  Ekran karşısındayken kendi sorunlarımızdan, toplumsal sıkıntılardan kaçıp kurgusal bir dünyada hayat bulmayı yeğlememizin nedenlerinden biri de kendimizle ya da yaşadığımız toplumla ilgili gerçek sorunlarımızı çözebilecek gücü kendimizde bulamıyor olmamız. Böylece bu bilinçten, düşüncelerden uzaklaşabiliyoruz [3].

OLUMSUZ DUYGULARLA BAŞA ÇIKMAYI ÖĞRETİYOR

Geçtiğimiz yıl Danimarka Aarhus Üniversitesi Medya, İletişim ve Toplum Araştırmaları Programı’yla iletişim ve kültür fakültesi tarafından yapılan araştırmanın sonuçları da korku filmlerinden neden keyif aldığımıza dair ipuçlarını birleştiriyor.

Independent Türkçe’nin aktardığı araştırmanın sonuçlarına ilişkin yayınlanan haberde; insanların aslında eğlenmek için korku filmlerine gittiğini fakat korkunç hikâyelerin aslında insanlara tehlike anlarında nasıl davranacaklarını, duygu düzenleme yöntemlerini ve beceri kazanmalarını, karşısındakinin zihninden geçebileceklerini tahmin etmeyi, olumsuz duygularla mücadeleyi vb. birçok konuda öğrenme fırsatı sağladığı vurgulanıyor [4].

 

KORKU SEVERLER PANDEMİDE ZORLUKLARLA DAHA KOLAY BAŞA ÇIKIYOR

Danimarka’daki aynı araştırmada öğretme niteliğinden dolayı olsa gerek, korku türü seyircilerinin olumsuz durumlarda korkuyla başa çıkma yeteneklerinin daha gelişkin olduğu belirtiliyor. Bu doğrultuda,korku seyircilerinin pandemide zorluklarla daha kolay başa çıkabildiğinin altı çiziliyor. Araştırmaya katılan ve korku filmi tercih edenlerin pandemide psikolojik sıkıntılarının daha az olduğu öne sürülüyor. Korku filmi sevmeyen kişilerin, yalnızca bu yeteneği geliştirmek için kendini zorlayarak filmi seyretmelerinin ise psikolojik sorunlara neden olabileceğinin de altı çiziliyor [5].

TÜRKİYE’DE KORKU SİNEMASININ YÜKSELİŞİ

Tür sinemasında korku türünde çekilen filmlerin sayısı, bilgisayar efektleri gibi teknolojik unsurların kullanılabildiği 2000’li yıllardan sonra artış gösterdi [6].İslam dinine uygun temalarla Türkiye toplumunun geleneklerine uygun olarak yazılan yerli korku senaryoları, ülkemizde korku türüne olan ilgiyi artırdı ve daha fazla talep görmesini sağladı.

Box Office Türkiye verilerine göre son 10 yılda en fazla izlenen Türk korku filmleri arasında; Dabbe 5, Siccin 5, Büyü, Musallat 2, Siccin 4, Siccin 6, el-CİN, Dabbe 4 bulunuyor. [7] Hasan Karacadağ ve Alper Mestçien fazla izlenen korku filmi yönetmenleri arasında bulunuyor.

KAYNAKÇA

[1] Box Office, History For Horror, https://www.thenumbers.com/market/genre/Horror (2021)

[2]Coltan Scrivner, “Why Horror Films are More Populer Than Ever?”, https://nautil.us/issue/95/escape/why-horror-films-are-more-popular-than-ever?mc_cid=83c80af97d&mc_eid=bf05e4b2e4(2021)

[3] Ünsal Oskay, İletişimin ABC’si, Der Yayınları, İstanbul, 2007

[4], [5] Louis Chilton, Independent Türkçe, “Yeni bir araştırmaya göre korku filmi hayranları pandemide daha az “psikolojik sıkıntı” yaşıyor”, https://www.indyturk.com/node/248406/k%C3%BClt%C3%BCr/yeni-bir-ara%C5%9Ft%C4%B1rmaya-g%C3%B6re-korku-filmi-hayranlar%C4%B1-pandemide-daha-az-psikolojik

[6] Özgür Yılmazkol, 2000 Sonrası Türk Sineması’na Eleştirel Bakış, Metaformoz Yayıncılık, İstanbul, 2011

[7] Box Office Türkiye, Seyirci Rekortmeni Korku Filmleri, https://boxofficeturkiye.com/tum-zamanlar/turler/korku-filmleri (2021)

 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, TV ve Sinema Bölümü’nden mezun oldu, ardından Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Gazetecilik Ana Bilim Dalı, Medya Ekonomisi ve İşletmeciliği Bölümü’nde Yüksek Lisans yaptı, aynı bölümde Doktora eğitimine devam ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir