Amazon Prime Video’ya yeni gelen ve acımasız, düzenbaz ya da istismarcı kişilere karşı vahşice davranmasına neden olan nadir bir nörolojik bozukluktan mustarip Lindy’nin (Kate Beckinsale) hikâyesini anlatan aksiyon filmi Şok / Jolt’un yönetmen koltuğunda Tanya Wexler oturuyor. Kendini fazla ciddiye almayan bu eğlenceli yapım, yan karakterlerdeki oyuncu kadrosuyla da ilgi çekici.
Hayatını özgürce yaşamasına engel olan bu bozukluğun üstesinden gelmek isteyen Lindy’ye Dr. Munchin (Stanley Tucci) deneysel bir yelek tasarlar. Lindy’nin tehlikeli dürtülerini engellemesi amaçlanan bu yelek, düğmesine basıldığında vücuda şok dalgaları göndererek, genç kadının ortamdan uzaklaşana kadar dengesini korumasına yardımcı olur. Mesela metroda bacaklarını ayırıp oturan bir erkeğe haddini bildirmeyip medeni bir insan olmanın gereği olarak bu öküzlüğe katlanmasını, yelek sağlar. Kısacası, kendisiyle alay eden garsonun kafasını duvara vurmamak için vücuduna elektrik vermelidir. Adaleti kendisi yerine getirmemeli, her ufak şeyde de polise gidemeyeceği için insanların kabalıklarına katlanmalıdır. Bir tür süper ego’dur yani bu yelek. Bilgili, görgülü, medeni insan olmanın gereği olarak cahil, görgüsüz ve hadsizlere katlanmaya yardımcı olan bir “ya sabır” butonudur.
Şok / Jolt, ilk saniyelerinden itibaren kendini ciddiye almayan bir film olduğunu açık ediyor. Lindy’nin travmatik çocukluğu, ailesinden sevgi görmeyişi, doktorlardan orduya uzanan bir skalada karşısına çıkan herkesin onu deney hayvanı gibi kullanışı vb. yapıtaşları üzücü anlardan çok, eğlenceliymiş gibi aktarılıyor. Bu haliyle Lindy’nin Suicide Squad’a katılmak için hazırlandığını bile düşünebilirsiniz.
Hızlı kurgu ve bol kesmeyle aktarılan süper kahraman-vari origin hikayesinin ardından Lindy büyüyor ve bir erkekle buluşmaya gitmeden önce Dr. Munchin’in ofisinde, kendi tabiriyle “can yeleğinin” son kontrollerini yaptırırken görüyoruz onu. Buluşma mekanına vardığındaysa gördüğü tatlı adama zarar verme endişesiyle buluşmadan vazgeçiyor ancak muhasebeci olduğunu söyleyen Justin (Jai Courtney), Lindy’nin altından girip üstünden çıkarak onun hayatına girmeyi başarıyor. Lindy, kimseyle anlaşamayacağına emin olduğu şu zalim dünyada nazik bir adamla tanışmış olmanın verdiği mutlulukla gevşiyor, harika bir gece geçiriyor ancak üçüncü buluşmaya hazırlanırken muhasebecimiz kafasına sıkılan iki kurşunla ölmüş halde bir çöp kutusunda bulunuyor!
Örümcek Adam ya da seçeceğiniz başka herhangi bir süper kahramanın köklerini anlatan herhangi bir filmde bulabileceğiniz bu formülü uygulayan Şok / Jolt, ilk perdesinde karakterini tanıtmayı, bağ kurdurmayı ve “Ben Amcanın Ölümü” travmasını yaşatmayı başarıyor. Sonrası bildiğiniz gibi, büyük güç büyük sorumluluk getirse de ortada iki kez buluşulmuş sevgili adayının alınması gereken intikamı var ve Lindy artık medeni olmak istemiyor. Bu noktadan itibaren bir deri bir kemik genç kadının önüne geleni dövmesini izliyor, yapılan yerli yersiz şakalara göz deviriyor ve ufak rollerde tanıdık isimler görmenin memnuniyetini yaşıyoruz. Bobby Cannavale ve Laverne Cox hınzır polis ikilisi olarak çıkıyor karşımıza. David Bradley psikopat suç makinesi ve bir sahnede Susan Sarandon bile var.
Şok / Jolt kendini ciddiye almıyor. Siz de öyle yapın. Mantık hatalarını umursamayın, karakterlerin daha yapmadan kötü olduğunu bildiği şakalara gülmeyi tercih edin ve akıp giden tanıdık hikâyenin tadını çıkarıp Lindy’nin tarafını tutun. Sonuçta hepimiz hayatımızın bir noktasında garipliklerimiz nedeniyle dışlanmışızdır. Yeterince izlenirse kim bilir, belki devam filmlerini bile görebiliriz.