İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür AŞ ve Institut français Türkiye’nin İstanbul şubesinin işbirliğiyle gerçekleştirilen “Filmlerdeki Paris” başlıklı film gösterimleri, bir ay boyunca her haftasonu İstanbullu sinemaseverlerle buluşacak.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür AŞ ve Institut français Türkiye’nin İstanbul şubesinin işbirliğiyle gerçekleştirilen “Filmlerdeki Paris” başlıklı film gösterimleri, 24 Ekim Cumartesi, saat 12:00’de Institut français Türkiye’nin Taksim’deki İstanbul şubesinde bulunan sinema salonunda başladı. Kültür AŞ’nin Sinema ve Şehir Hafızası Serisi’nin ikinci etkinliği olarak gerçekleştirilen film gösterimlerinin küratörlüğünü Dr. Cihat Arınç yapıyor.
Kültürel hafızanın mekanları olarak dünya şehirlerine odaklanan Sinema ve Şehir Hafızası Serisi’nin bu ikinci programı, Fransa’nın başkenti Paris’in meydanlarını, caddelerini, sokaklarını, anıtlarını, kamusal ve özel alanlarını sahne edinen ve Parislilerin deneyimlerini görselleştiren bir film seçkisinden oluşuyor.
“Güzel Dönem”i merkeze alan iki film
Film gösterim programında yer verilen Paris 1900 (Paris mil neuf cent, Nicole Védrès, 1947) başlıklı belgesel film ve Dilili Paris’te (Dilili à Paris, Michel Ocelot, 2018) başlıklı tarihsel animasyon filmi, Paris’in La Belle Epoque (Güzel Dönem)’una odaklanıyor. Her iki film de 1871 ile 1914 arasındaki yılları kapsayan “Güzel Dönem” boyunca Paris’in modern tarihine damgasını vuran Eyfel Kulesi, Paris Metrosu, Paris Operası ve Sacré-Cœur Bazilikası gibi kamusal mekanların inşa edildiği; şehre milyonlarca turist gelmesini sağlayan 1878, 1889 ve 1900 tarihli Exposition Universelle (Evrensel Sergi)’lerin düzenlendiği; Rus balesinin, İzlenimci resim akımının ve Modern Sanat’ın doğduğu ve ilk sinema filmi gösteriminin yapıldığı şehrin bu canlı sosyo-kültürel ortamına dair zengin izler taşıyor. Her iki film ayrıca Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle sona eren bu dönemde hızlı ve köklü bir şekilde gerçekleşen kültürel, teknolojik ve toplumsal değişimlerin Parislilerin gündelik hayatlarını nasıl etkilediğini de gözler önüne seriyor.
Sinema tarihinin ilk kadın yönetmeninin gözünden Paris
Sinema tarihinin “ilk kadın yönetmeni” olan ve 1896 ile 1906 yılları arasındaki erken sessiz sinema döneminde sadece Fransa’da değil tüm dünyada film çeken tek kadın yönetmen olarak bilinen Alice Guy-Blaché’nin Opera Bulvarı (Avenue de l’opéra, 1900) başta olmak üzere Paris’te çektiği kısa metraj filmler de program kapsamında seyirciyle buluşuyor. Guy-Blaché’nin yine “Güzel Dönem” içerisinde çektiği sessiz filmler, Paris’in ve Parislilerin 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında nasıl göründüğüne dair son derece değerli bir görsel malzeme sunuyor.
Fransız Yeni Dalgası ve 1960’lardaki Paris
“Filmlerdeki Paris” gösterimleri kapsamında Cahiers du Cinéma dergisi çevresinden Fransız Yeni Dalgası’nın önemli yönetmenlerinin Paris’te geçen filmlerine de yer veriliyor. François Truffaut’nun 400 Darbe (Les Quatre Cent Coups, 1959) ve Jacques Rivette’in Paris Bizimdir (Paris nous appartient, 1961) adlı filmleri, Parisli modern bireyin dengesizliklerini, varoluşsal kaygılarını ve Soğuk Savaş dönemine özgü nükleer yok oluş korkusunu konu edinirken, öğrenci hareketleri ve büyük toplumsal isyan dalgalarıyla sarsılan 1960’lar Paris’ini de âdeta önceden haber veriyor. Fransız Yeni Dalgası külliyatının bir parçası olmayan ve Raymond Queneau’nun aynı adı taşıyan 1959 tarihli romanından uyarlanan Zazie Metroda (Zazie dans le Métro, Louis Malle, 1960) adlı film ise, yine 1960’lar Paris’inin sokaklarından, meydanlarından ve metro ağı içerisinden çarpıcı manzaralar sunuyor.
Son dönem filmlerinde bugünün Paris’i
2020 yılında En İyi Animasyon Film kategorisinde Oscar adaylığı kazanan ve birçok uluslararası festivalde ödüle layık görülen Bedenimi Kaybettim (J’ai perdu mon corps, Jérémy Clapin, 2019) başlıklı fantezi türündeki animasyon filmi, “Filmlerdeki Paris” seçkisindeki ikinci animasyon film, ama Dilili Paris’te gibi geçmiş bir dönemde değil, şehrin bugününde geçen etkileyici bir hikayeye dayanıyor. Seçkide günümüz Paris’inde geçen bir diğer güncel sinema eseri de Christophe Honoré’nin eşinden boşanmaya karar veren bir kadının kararını gözden geçirme hikayesine odaklanan Oda 212 (Chambre 212, 2019) başlıklı komedi filmi.
Sinema ve Şehir Hafızası Serisi’nin ikinci etkinliği olarak gerçekleştirilen “Filmlerdeki Paris” gösterimlerinde 7 uzun metraj film ve bir dizi kısa metraj film orijinal dilinde Türkçe altyazılı olarak 24 Ekim ve 15 Kasım 2020 tarihleri arasında haftasonları ikişer seans halinde seyircilerle buluşuyor. Etkinlik kapsamında seyirciyle buluşacak olan film gösterim programı ise şöyle:
- Dilili Paris’te / Dilili à Paris (Michel Ocelot, 2018)
- 15 Kasım, Pazar, 15:00
- Zazie Metroda / Zazie dans le Métro (Louis Malle, 1960)
- 14 Kasım, Cumartesi, 12:00
- Opera Bulvarı / Avenue de l’opéra (Alice Guy-Blaché, 1900) ve diğer kısa metraj filmler
- 7 Kasım, Cumartesi, 12:00
- Paris 1900 / Paris mil neuf cent (Nicole Védrès, 1947)
- 31 Ekim, Cumartesi, 12:00
- 15 Kasım, Pazar, 12:00
- Paris Bizimdir / Paris nous appartient (Jacques Rivette, 1961)
- 31 Ekim, Cumartesi, 15:00
- 8 Kasım, Pazar, 15:00
- Dört Yüz Darbe / Les quatre cents coups (François Truffaut, 1959)
- 1 Kasım, Pazar, 12:00
- 7 Kasım, Cumartesi, 15:00
- Oda 212 / Chambre 212 (Christophe Honoré, 2019)
- 1 Kasım, Pazar, 15:00
- 14 Kasım, Cumartesi, 15:00
- Bedenimi Kaybettim / J’ai perdu mon corps (Jérémy Clapin, 2019)
- 8 Kasım, Pazar, 12:00
Toplamda 15 seans sürecek olan “Filmlerdeki Paris”, Dilili Paris’te başlıklı animasyon filmin tekrar gösterimiyle sona erecek. Ücretsiz olarak düzenlenen film gösterimleri, Covid-19 pandemi kurallarına uygun bir yerleşim düzeniyle ve sınırlı sayıda seyirciyle gerçekleştirilecek. Etkinlik boyunca salona girişlerde ateş ölçümü yapılacak, hijyen noktaları hazır bulundurulacak ve seyircilerin film gösterimleri süresince maske takması zorunlu olacak. Film gösterimlerine katılmak isteyen seyircilerin her film için önceden www.ifturquie.org adresine giderek kayıt yaptırmaları gerekiyor.