Son zamanlara damgasını vuran “Kara Para Aşk” ve “Paramparça” dizilerinin ünlü oyuncuları Emre Kızılırmak ve Nursel Köse, Türkoloji öğrencileriyle bir araya geldi.
Türk dili, tarihi ve kültürünü dünyaya tanıtmak üzere önemli projelere imza atan Yunus Emre Enstitüsü Türkçe Yaz Okulları projesiyle ülkemize Türkçe öğrenmeye gelen Türk sineması hayranı gençleri, ünlü oyuncular Emre Kızılırmak ve Nursel Köse ile bir araya getirdi. Öğrencilerle bir araya gelen ünlü oyuncular, moderatörlüğünü sinema yazarı Suat Köçer’in yapığı programda iki önemli projenin de müjdesini verdi.
Yunus Emre Enstitüsü, 2010 yılında bu yana düzenlediği Türkçe Yaz Okulu Programı kapsamında bu yıl dünyanın dört bir yanında Türkçeye gönül vermiş, Türk kültürünü ve tarihini öğrenmek ve kariyer yapmak isteyen öğrencileri program kapsamında ülkemize getirdi. 2015 Uluslararası Türkoloji Yaz Okulunda eğitim alan Türkçeye ve Türk filmlerine hayran gençler Emre Kızılırmak ve Nursel Köse’nin kariyerleri, deneyimlerini ve haklarında bilinmeyenleri dinledi.
Rusya, Letonya, Mısır, Hindistan, Ukrayna, İran, Beyaz Rusya ile beraber 31 ülkeden yaklaşık 200 katılımcının yer aldığı yaz okulunda Türk sinemasını, dizi sektörünü, filmlerini ve deneyimlerini paylaştı. Öğrencilerle soru-cevap yapan ünlü oyuncular, iki önemli projenin de müjdesini ilk kez katıldıkları programda duyurdu.
Ünlü Oyunculardan İki Sürpriz Proje
Emre Kızılırmak, yakında başlayacak yeni projesinin haberini ilk kez katıldığı programda paylaştı. Kızılırmak, “Kimsenin henüz haberi yok, bir reklam çalışmasına da aktif olarak başlanmadı, bir dizi projemiz var adı ‘Bir Deniz Hikâyesi’ eylül ayında Kanal D’de başlayacak orada bir gemi kaptanını oynayacağım. Baba-oğul arasındaki ilişkileri konu alan bir hikâyesi var.” dedi.
Nursel Köse ise çekilen sinema filmi hakkında “Filmi Sinan Çetin’le çekiyoruz. İlginç, değişik bir film. Çok bahsedemiyorum ama yakında öğrenirsiniz!” dedi. Tiyatronun tozunu kaptıktan sonra sinema ve kamera önü çalışmanın çok farklı geldiğini belirten Köse, “Ama daha sonradan ona da ısındım. İkisi farklı tecrübe. Benim dönemimde, çocukluğumda oyunculuk kolay ulaşılabilir bir şey değildi. Tiyatro çalışmaları sizi yapacağınız işlerde ve mesleğinizde çok daha ileriye götürür. Mesela, Forum Tiyatrosu diye bir şey vardır. Bu pedagojik bir çalışmadır. İnsanın kendini tanıması ve tanıtması konusunda çok yararlıdır. Uzun yıllar Almanya’da bunu yaptım.” dedi.
Değişik Karakterler Oynamayı Seviyorum
Köse, kendisine gelen senaryolarda, daha önce oynadığı ve bildiği rollerin ilgisini çekmediğini belirterek, “Hiç bilmediğim bir yönse ve yeni şeyler öğreneceksem, beni çok heyecanlandırıyor. Çok değişik karakterler seçmeye dikkat ediyorum.” dedi. Köse, dönem filmleri ile dizilerinde oynamayı sevdiğini belirterek “Bizim yaşamadığımız bir tarih ve bilmediğimiz bir dönem olduğundan, o karakterlerin içine girmek çok heyecanlı oluyor!” ifadelerini kullandı. Son 15-20 yıldır televizyon, diziler, teknoloji ve internetin var olduğunu kaydeden Köse, şöyle devam etti: “Biz, Türk sineması ve Türk filmleriyle büyüdük. Haftada 2 kere sinemaya giderdik. 4 büyükler vardı, Türkan Şoray, Fatma Girik, Hülya Koçyiğit, Filiz Akın. Onların filmlerini izlerdik. Onlar bizden o kadar uzaktaydılar ki. Bugün artık sanatçılarla ve oyuncularla ne kadar rahat bir araya gelebiliyorsunuz. Teknoloji üzerinden bu mesleğe çok rahat yaklaşabiliyoruz. Bizim hayalimizde, ‘oyuncu olayım’ gibi bir şey yoktu. O dörtlü ve Türk sineması bambaşka bir yerlerdeydi. Biz hep onların taklidini yapıyorduk.”
Hayalim Şarkıcı Olmaktı
Ünlü oyuncu Köse, çocukluğunda süpürge sapını alıp şarkı söylediğini dile getirerek, “Benim hayalimde şarkıcı olmak vardı.” diye konuştu. Nursel Köse, Almanya’da bulunduğu dönemde Alman ve Türk tiyatrolarında çalıştığını, ardından Almanya’daki ilk ve son “Kadınlar Kabare Grubu”nu kurduğunu söyledi ve ekledi: “Kabare, sahne, sanat ve tiyatro üzerinden insanlara mesajlarımızı ilettiğimizi fark ettim. Sanat üzerinden çok daha iyi anlaşıldığımızı ve siyasetin, politikanın çok daha farklı işlediğini gördüm. Mutlaka bir şeyler iletmek zorundasınız bu hayatta. Mutlaka mesajlarınız var ama sanat üzerinden bir de alkış kazanıyorsunuz. Ayrıca söylemek istediğinizi çok rahat karşı tarafa ulaştırıyorsunuz.”
Kızılırmak: Cesur Yürek, Rüyalarıma Giriyordu!
Kara Para Aşk isimli dizide oynayan Kızılırmak ise 1995’te izlediği “Cesur Yürek” isimli filmden etkilendiğini belirterek, “O filmi kaç defa izledim bilmiyorum, hatırlamıyorum. 50’yi geçmiştir belki de. Sürekli, bunun gibi bir karakteri oynamak aklımın ucunda. Rüyalarımda bile vardı bu!” dedi. Oyuncu olmak isteyenlerin yaşadıkları zorluklara da değinen Kızılırmak, “İlk seferinde oyuncu olamıyorsunuz. Reddediliyorsunuz. Defalarca reddedilmenize rağmen eğer gerçekten o şeyi istiyorsanız, bu sadece oyunculuk için değil, olmak istediğiniz her şeyde böyle, pat diye olmuyor. Tepeden inmiyorsunuz. İlk başta sürünüyorsunuz!” ifadelerini kullandı.
Emre Kızılırmak, oyunculuk yapmayı gerçekten istediğini vurgulayarak, “Elinizde olmadan, rolünüze çalışırken, kendinizi o kadar çok geliştiriyorsunuz ve kendinize o kadar çok şey katıyorsunuz ki, başka bir meslek yapmış olsaydım beynimi bu kadar çok yormazdım. Yapacağım işin aynısını her gün bir daha yapardım. Kafamı çok yormama gerek yok ama burada her gün kendi üzerinize bir şey daha koymanız gerekiyor. Eğer yerinizde sayarsanız, yok olup gidersiniz.” dedi.
Moderatörlüğünü sinema yazarı Suat Köçer’in yaptığı etkinlikte, Yunus Emre Enstitüsünün Yaz Okulu etkinliğiyle ilgili video gösterimi de gerçekleştirildi. Öğrenciler oyuncularla buluşmalarındaki memnuniyeti dile getirirken, ünlü oyuncular da Yunus Emre Enstitüsüne böyle önemli bir programı düzenledikleri için teşekkürlerini sundu.
Bu yıl, 31 ülkeden yaklaşık 200 kişinin katıldığı Yunus Emre Enstitüsü Türkçe Yaz Okulu 22 Ağustos’ta sona erecek.