Yönetmenliğini Korhan Bozkurt’un üstlendiği ve başrollerini Deniz Uğur,Yosi Mizrahi, Burak Hakkı ve Toprak Sağlam’ın paylaştığı Detay’ın çekimleri tamamlandı
Taner ve Burak mimarlık şirketleri olan iki ortaktır. Eşleri Selin ve Duygu, asistanları Müge ile birlikte kendi ofislerinde, yeni bitirdikleri büyük bir site projesini kutlarlar. Küçük kutlama bittiğinde Taner, ofiste işleri olduğunu söyleyip herkesi gönderir. Ve Taner’in gecesi bu dakikadan sonra kabusa döner. Ofise gelen, birlikte gizli işler çevirdiği bir güvenlik firmasının müdürünün kazara ölümü ile başlar her şey. Sonra duvarda asılı duran aksesuar bir telefon çalmaya başlar. Telefonun ucundaki adam ofiste bulunan bir site maketini patlatır ve ofise bir bomba yerleştirdiğini söyler. Taner’in cep telefonunu, tabletini, bilgisayarını, ofisin alarm ve kamera sistemini ele geçirmiştir. Kendisine “uzman” adını veren adam, Taner’in ailesini ve gizli sevgilisini de oyuna dahil eder. Taner’in bütün kirli oyunları, çevirdiği dolaplar bir bir ortaya çıkmaya başlar. Taner şimdiye kadar yaptığı seçimlerin kurbanı olmuştur. Artık kendisiyle birlikte ailesinin de hayatı yapacağı seçimlere bağlıdır. Zaman Taner’in aleyhine işlemektedir…
YÖNETMEN GÖRÜŞÜ
Kendimizi açtıkça ve herkes de bunu bizim gibi yaptıkça bütün dünyanın bizim olduğunu hissediyoruz. Kendi küçük dünyamızı genişletmek bizleri rahatlatıyor. Aynı anda dünyanın herhangi bir yerinde olan bir şeyi “o an” öğrenebilmek tarifsiz bir haz veriyor. Kontrol etme isteğimizi, duvarın arkasındaki minicik bir kamera ile gideriyoruz. Her şeyi duymak, görmek şansı veriyor artık yeni dünya düzeni. Ve böylece kendimizi güvende hissediyoruz.
Oysa ki bu bir yanılsama ve bizi içine çekiyor. Bir kapının/odanın arkasına sıkışmışlık halimizden bu şekilde kurtulacağımızı zannediyoruz; her şeyi görerek… Her şey görünsün ki güvende olalım istiyoruz. Bu görünen her şeyin içinde bizim de olduğumuzu bile bile açıyoruz hayatımızı, herkesin açmasının bedeli olarak. Sonuçta bunun yarattığı klostrofobi, bir odanın içinde sıkışmışlığımızdan çok daha fazla oluyor ama fark etmiyoruz. Yapısı gereği bir sığına saklanabilen insan, saklandığı odadan çıkıp sınırlarını “bütün dünya” olarak genişlettiğinde, sığındığı alan korktuğu alana dönüşüyor. Tekrar sıkıştığında ise genişleyecek alanı kalmıyor, çünkü insanı sıkıştıranın odalar değil, yaşamın ta kendisi olduğu gerçeği asla değişmiyor. Tüm güven hissine rağmen; hangi kamera durdurabilmiş, cinayeti, tecavüzü?…
İnsan içindeki karanlık nokta ile yüzleşmediği müddetçe ve kendi içini aydınlatmadıkça; yeryüzündeki en kuytu yeri aydınlatsa da karanlığın önüne geçemeyeceğini görüyor. Adını koyamadığımız his “koca dünya”nın içine sıkışmak oluyor. Sınırlarının nerede başlayıp bittiğini bile bilmediğimiz koca dünya… Gittikçe açılıp, açıldıkça özgürleşiyorsun ve kendini en özgür hissettiğin anda, kelepçenin artık bileğinde değil beyninde olduğunu görüyorsun.
YAPIMCI GÖRÜŞÜ
Gelişen teknoloji, cep telefonları, internet tuzakları, her an her yerde izlenebilir ve dinlenebilir olmamız… Detay, günümüzde çok tartışılan bu meseleyi, hayatını ve çevresini kontrol etmek isteyen ve bu yolda erişebildiği tüm yöntemleri kullanmaktan çekinmeyen, kontrol takıntılı bir mimar olan Taner’in, bir gecede hayatının tamamen nasıl değiştiğini, gerilim öğeleri kullanarak anlatan bir film. Filmimizde, büyük bir sorunu küçük bir dünyada tek bir insan çevresinde şekillendirerek sunmayı hedefledik.
Detay, Türkiye‘de daha önce pek de benzerine rastlamadığımız bir senaryoya sahip. Son dönemde benzer tür ve konularda sıkça film üreten sinemamıza alternatif bir film ile katkı sağlamak istedik.
Kapana kısılmışlık ve çaresizlik duygusunu, yaşadığımız dönemin teknolojik sınırsızlığı içinde anlatmak istediğimiz “Detay” filminin, başarılı bir alternatif yapım olarak Türk filmleri arasındaki yerini alabileceğini umut ediyoruz.