33. Ankara Film Festivali Afişi ve Dünya Sineması Programı Açıklandı!
Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen 33. Ankara Film Festivali için geri sayım başladı. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenecek festival 3 Kasım’da Onur Ödülleri’nin sahiplerini bulacağı açılış töreni ile başlayacak, yılın dikkat çeken yapımlarını izleyicilerle buluşturmasının ardından 11 Kasım akşamı yarışmalar sonucunda kazananların ödüllendirileceği kapanış töreni ile sona erecek.
Festival bu yıl afişine Ankara’nın simgelerini taşıyor. Kendisi de Ankara’nın önemli simgelerinden biri olan 33. yılındaki Ankara Film Festivali, şehrin renkli yüzüne, Ankara denince ilk akla gelenlere afişinde yer veriyor, Ankara’yı Ankara yapan tüm değerlerle birlikte sinemaseverleri gülümseterek festival coşkusunu yaşamaya davet ediyor.
Yeni Usta: Signe Baumane
Günümüzün usta animasyon sinemacılarından Signe Baumane kısa filmlerinden ve iki uzun filminden oluşan bir seçki ve kendisine özel sunumu ile Ankara’ya misafir olacak, festival seyircisiyle buluşacak. Filmlerinde toplumsal baskılara karşı çıkan kadın imgesinin yanı sıra, cinsellik, aşk, aile ve kadın sorunlarını kendine has mizahı ile anlatan New York’da yaşayan Letonyalı yönetmen, animasyon sanatçısı ve yazar Signe Baumane yeni filmi Evlilik Hayatım / My Love Affair with Marriage’ın Ankara prömiyeri için Ankara Film Festivali’ni ziyarete geliyor.
Mükemmel aşkı bulmaya çalışarak büyüyen Zelma’nın hikâyesini anlatan yapım Tribeca Film Festivali’nde dünya prömiyerini gerçekleştirdikten sonra Annecy Uluslararası Animasyon Film Festivali’nde Avrupa prömiyerini gerçekleştirip Özel Jüri Ödülü’nü kazandı.
Bugüne kadar pek çok ödüllü kısa filme imza atan Signe Baumane’ın ilk uzun metraj filmi Cebimdeki Taşlar / Rocks In My Pockets da Ankara Film Festivali’nde izleyiciyle buluşacak. Aynı zamanda Signe Baumane’nin özgün kısa filmlerinin retrospektifine yer verilecek program kapsamında, Baumane’nin özel bir sunumu da olacak.
Bir Seçki: Güney Kore
Ankara Film Festivali programında özellikle son dönemde önemli festivallerde ve beyazperdede önemli bir yer edinen Güney Kore sinemasından özel bir seçki yer alıyor.
Yoksulluk nafakasıyla Kuzey Koreliler’i yeniden sosyalleştirme kamplarında yaşayan ve babasını yanına getirmeye çalışan Jin-ah’ı anlatan Boksör / Fighter, 2016 Cannes Film Festivali’nde Illy Ödülü’ne aday gösterilen kısa filmi Otostopçular ile hatırlayabileceğimiz yönetmen Jero Yun imzası taşıyor.
2021 Berlin Film Festivali’nde Kristal Ayı Generation K-plus En İyi Uzun Film adaylığı olan,Kwon Min-pyo ve Han-Sol Seo yönetmenliğindeki bir ilk film olan Kısa Tatil / Short Vacation, okulda bir yaz projesi için dünyanın sonunu arayan 4 arkadaşın hikâyesini anlatıyor.
Bridgette Boulliot ile birlikte yönetmen koltuğunda yer alan Oan Kim’in döneminin en önemli sanatçılarından biri olan babasını konu alan belgesel Su Damlaları Boyayan Adam / The Man Who Paimts Water Drops, hem sanatçının kökleri Kore tarihine dayanan su damlası boyama takıntısını ve büyüleyici dünyasını hem de baba oğul arasındaki jenerasyon ve mizaç farklılıklarını gözler önüne seriyor.
1801’deki Katolik Zulmü sırasında Heuksando adasına sürülen bir akademisyenin bir balıkçıyla tanışmasını anlatan Balık Kitabı / The Book of Fish, 2016’da Tallinn Siyah Geceler Film Festivali’nde Sado filmi ile Büyük Ödül’ü kazanan yönetmen Joon-ik Lee imzası taşıyor.
Anısına Godard
33. Ankara Film Festivali, 91 yaşında aramızdan ayrılan, film yapmaktan ve kendine özgü anlatımlar denemekten asla vazgeçmeyen ve nesiller boyu sinemacılara ilham veren, sinemanın ustalarından Jean-Luc Godard anısına yönetmenin 10. uzun metraj Fransız Yeni Dalga filmi Çılgın Pierrot / Pierrot The Fool‘u izleyicilerle buluşturacak. Mutsuz, evli bir adam olan Ferdinand’ın hikâyesini anlatan, Godard’ın ünlü oyuncularla çalıştığı sonradan bambaşka bir dile bürünecek sinemasının ilk 10 yıllık dönemine ait film, 1965 İngiliz Film Enstitüsü Sutherland Ödülü’ne sahip.
Pasolini 100 Yaşında
33. Ankara Film Festivali, yönetmenliğin yanı sıra şair, senarist, yazar, gazeteci kimlikleriyle de tanınan, bu yıl 100. yaşına girecek Pier Paolo Pasolini anısına Maria Callas’ın başrolünde yer aldığı Yunan mitolojisine dayalı 1969 yapımı Medea’yı sinemaseverlerle buluşturacak. Pasolini‘nin Kapadokya’da Göreme Tarihi Milli Parkı’nda çektiği film, efsanevi opera sanatçısı Maria Callas’ın büyücü Medea karakteri ile sinemada yer aldığı ilk ve tek film olması, filmde hiç şarkı söylememesi hatta çok az diyaloğunun olmasıyla da ayrı bir önem taşıyor. Euripides’in klasik eserinden uyarlanan film yönetmenin filmografisinde de ayrı bir öneme sahip.
Aslında Bu Bir Pipodur
Festivalde, görsel komedinin ustası olduğu sıklıkla dile getirilen Fransız yönetmen, senarist ve oyuncu Jacques Tati’nin Amcam / My Uncle, Bay Hulot’nun Tatili / Mr. Hulot’s Holidayve Oyun Vakti / Playtime filmleri gösterilecek. Kendisinin hayat verdiği kibar ve saygılı ama uyumsuz Mösyö Hulot karakterinin başrolde olduğu ödüllü bu üç filmde yönetmen, modern yaşamı ve tüketim kültürünü eleştiriyor ve kendine özgü mizah anlayışını yine özgün görsel ve işitsel bir üslupla birleştiriyor.
Dünya Festivallerinden Ankara’ya!
Ankara Film Festivali’nde Cannes, Tribeca, Saraybosna, San Sebastian başta olmak üzere sinemaseverlerin heyecanla takip ettiği festivallerde prömiyerini yapmış, ödüllerle dönmüş yapımlar izleyiciyle buluşacak.
İkinci uzun metraj filmi Sınır ile Cannes Film Festivali Belirli Bir Bakış bölümünde En İyi Film Ödülü’nü kazanan yönetmen Ali Abbasi, üçüncü uzun metraj filmi Kutsal Örümcek / Holy Spider ile bir kez daha Cannes’a geri döndü. Danimarka’nın Oscar adayı seçilen film, İran’ın Mashad kentinde ‘Örümcek Katili’ adlı seri katilin seks işçilerini ödüldürmesini araştıran gazeteci Rahimi’yi odağına alarak, kadın düşmanlığını eleştiriyor. Abbasi’nin 2000 yılında 16 seks işçisini öldüren bir katil ve mahkemesinden esinlendiği filmdeki rolüyle Zar Amir-Ebrahimi,2022 Cannes Film Festivali En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’ne layık görüldü. Zar Amir-Ebrahimi, film gösterimi öncesi online bağlantı ile sinema salonundaki izleyicilerle bir araya gelecek.
Marie Kreutzer’in Avusturya’nın Oscar adayı olan, 2022 Cannes Film Festivali Belirli Bir Bakış bölümünde prömiyerini yapan filmi Korsaj / Corsage Avusturya İmparatoriçesi Elizabeth; nam-ı diğer Sisi’nin 40. yaş doğum günü kutlamalarında geçiyor ve toplum önündeki imajı ve mirasını korumaya çalışırken sorumlulukları arasında sıkışmasını anlatıyor. Filmde Sisi’ye hayat veren Vicky Krieps, Cannes Film Festivali Belirli Bir Bakış En İyi Performans ve Saraybosna Film Festivali Saraybosna’nın Kalbi En İyi Kadın Oyuncu ödüllerini kazandı.
Viesturs Kairiss’in 2022 Tribeca Film Festivali En İyi Uluslararası Film Ödülü’nü kazanan, 1991 yılında Letonya’nın özgürlük mücadelesi zamanlarında genç bir yönetmen ve arkadaşlarının kendini arayışını anlattığı otobiyografik filmi Ocak / January; prömiyerini yaptığı 2022 Cannes Film Festivali’nde Belirli Bir Bakış bölümünde aday olan, 19. yüzyılda bir kilise inşa etmek için İzlanda’ya gelen bir rahibin ada halkıyla karşı karşıya geldikçe inancı, misyonu ve amacından uzaklaşmaya başlamasını gözler önüne seren Hlynur Palmason imzalı Tanrı’nın Unuttuğu Yer / Godland ve Bee Thiam Tan’ın ikinci uzun metraj filmi Tiong Bahru Sosyal Kulübü / Tiong Bahru Social Club bölümün diğer filmleri. Tiong Bahru Sosyal Kulübü dünyanın en mutlu mahallesini yaratmak için veriye dayalı bir proje olan Tiong Bahru Sosyal Kulübü aracılığıyla komik bir yolculuğa çıkan Ah Bee’nin mahalle sakinleriyle karşılaştıkça yaşadıklarını konu alıyor. Prömiyerini Busan Uluslararası Film Festivalinde yapan film, Singapur Uluslararası Film Festivali’nin açılış filmi olarak seçilmişti. Bee Thiam Tan, 5 Kasım’da festivalin konuğu olarak Ankara’da olacak ve filminin gösteriminde sinemaseverlerle buluşacak.
KINO 2022
Festivalde her yıl olduğu gibi bu yıl da Alman sinemasının son dönem öne çıkan filmleri kapsamlı bir seçki ve Goethe-Institut ile German Films’in desteği ile sinemaseverlerle buluşacak.
Bu bölümde, Natalia Sinelnikova’nın bir apartmanda yaşayan dünyada kalan son insanların hikâyelerini anlatan, 2022 Tribeca Film Festivali En İyi Sinematografi Uluslararası Anlatı Ödülü sahibi Biz de Ölmüş Olabilirdik / We Might as well Be Dead; ünlü Alman şair, Thomas Brasch’a yazılmış bir aşk mektubu olan Andreas Kleinert imzalı, 2022 Alman Film Ödülleri’nden En İyi Film başta olmak üzere dokuz ödülle dönen Sevgili Thomas / Dear Thomas; Shawkat Amin Korki’nin Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Film kategorisinde Kristal Küre için yarışan, babasının kendisini evlendirmesini engellemek için tek yolu üniversite kazanmak olan Rojin’in ablasının yardımıyla geleceğini kurtarma savaşını anlattığı, savaşın gölgesinde geçen Sınav / The Exam ve Matti Geschonneck’nin 20 Ocak 1942 Alman Nazi rejiminin önde gelen temsilcilerinin, Berlin Wannsee’de sistematik bir şekilde 11 milyon Yahudinin katledilme kararının alındığı Wannsee Konferansını anlattığı çarpıcı yapım Wannsee Konferansı / The Conference adlı filmler gösterilecek.
Vişegrad Filmleri
Adını Çekya, Macaristan, Polonya ve Slovakya’dan oluşan dünyanın en eski uluslararası işbirliklerinden Vişegrad Dörtlüsü’nden alan, Vişegrad Filmleri seçkisinde 2020-2022 yılları arasında izleyiciyle buluşmuş yapımlardan oluşan 4 film yer alıyor.
Ukrayna’nın Odessa hapishanesinde mahkûm olan 107 annenin gerçek hikâyelerini anlatanPeter Kerekes yönetmenliğindeki 107 Anne / 107 Mothers 2021 Venedik Film Festivali Yeni Ufuklar En İyi Senaryo ve 2021 Şikago Uluslararası Film Festivali Gümüş Hugo En İyi Yönetmen ödülü başta olmak üzere pek çok ödüle sahip.
2022 Cannes Film Festivali Jüri Özel Ödülü kazanan, 84 yaşındaki yönetmen Jerzy Skolimowski imzalı Aİ / EO, bir eşeğin Polonya sirkinde başlayan ve bir İtalyan mezbahasında biten hikâyesini konu alıyor. Robert Bresson’un kült filmi Rastgele Balthazar’ın eşeğinden ilhamını alan film Oscar Ödülleri’nde En İyi Uluslararası Film dalında Polonya’yı temsil edecek.
Peter Bergendy’nin yönetmenliğindeki Macaristan’ın Oscar adayı olan Post Mortem aynı zamanda Macaristan’ın ilk korku filmi. 1. Dünya Savaşı’nda öldü sanılıp toplu mezarda bırakılan bir Alman askerinin kurtarıldıktan sonra köyüne dönüşü ve yaşananların hikâyesini anlatan film bir çok festivalden ödüllerle döndü.
David Ondricek imzalı 2021 Karlovy Vary Film Festivali Pravo İzleyici Ödülü sahibi Zátopek, “Çek Lokomotifi” lakaplı altın madalya sahibi, efsanevi uzun mesafe koşucusu Emil Zátopek’in hayatını konu alıyor.
Festival programında yer alan filmler Kızılay Büyülü Fener Sineması’nın seyirci kapasitesi en yüksek salonları olan 1,2 ve 3 numaralı salonlarında izleyicilerle buluşacak.