Pera Film, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Rus sinemasının en önemli kadın yönetmenlerinden Kira Muratova’nın filmlerinden oluşan “Gölgede Kalmış Aşk” başlıklı programı sunuyor. Sinemanın tüm kalıplarını reddeden efsanevi yönetmen Muratova’nın 6 uzun metrajlı filmi izlenebilecek.
Pera Film’in, 5 Mart’tan itibaren yer vereceği Kira Muratova filmleri seçkisi “Gölgede Kalmış Aşk” başlığı altında gerçekleşiyor. 19 Mart’a dek izlenebilecek film programında sanatçının “Kısa Karşılaşmalar”, “Tutkular”, “Astenik Sendrom”, “Akortçu”, “Üç Hikaye” ve “Çehov’un Motifleri” adlı filmleri yer alıyor.
“Rus sinemasının yaşayan bir efsanesi” olarak kabul edilen Kira Muratova 1934 Moldovya doğumlu. Sovyet döneminde yapıtları ideolojik koşullara uyum sağlayamayan sanatçı, bugün de ticari trendleri yakalayamıyor. Son 55 yılda yaptığı 20 film, toplumun en temel özelliklerini dile getirme konusunda farklı bir estetik ve benzersiz bir beceri ortaya koyuyor.
Savaş sonrası Sovyet/Rus sinemasının en önemli sinematografilerinden birini yaratan Muratova’nın başı hep sansürle belaya girdi, bir dönem Sinemacılar Sendikası’ndan ihraç edildi. Sonunda glasnost dönemi başladığında yeni bir kuşak tarafından keşfedildi. 1987’de filmleri ilk kez Sovyetler Birliği dışında gösterildi ve başyapıtlar olarak alkışlandı. Günlük yaşamın acımasızlığını sansasyonelliğe ya da ahlakçılığa düşmeden aktardığı filmleriyle hayranlık uyandıran Kira Muratova, her döneminde iktidarı rahatsız etmeyi sürdürdü.
Muratova, film programında yer alan “Kısa Karşılaşmalar”da korkunç konutları, kamu tesislerinin yokluğunu, şanslarını şehirde denemek için kırsalı terk etmiş genç işçilerin büyüyen umarsızlığını yansıtıyor. Glasnost dönemine dek yasaklanan ve rafa kaldırılan film, günlük Sovyet yaşamına yönelttiği korkusuz bakış ve serbest ahlak yaklaşımıyla sansür yetkililerini çok rahatsız etmişti.
Muratova’nın en sıradışı filmi “Tutkular”, sirk performansçısı Violetta’nın öyküsünü yansıtıyor. Bu film, yönetmenin Rusya’daki en popüler filmi oldu ve 1994’te Nikka (Rus Oscarı) En İyi Film Ödülü’nü kazandı.
Belgesel, fars, melodram, kara komedi, toplumsal sorun filmi ve psikolojik portre biçemlerini bir arada kullanan “Astenik Sendrom”, benzersiz ve türünün tek örneği bir film… Sovyet yaşamı ve tarihine yönelik epik ama son derece kişisel bir tepki olarak tanımlanan film 1990 Berlin Film Festivali’nde Gümüş Ayı ödülünü kazandı.
Yüzyıl başı Rus dedektiflerinden birinin anılarından yola çıkan bir ‘polisiye melodram’ olan “Akortçu”, zeki ama beş parasız müzik öğrencisi ve piyano akortçusu Andrey’in öyküsünü yansıtıyor. ”Üç Hikaye”, birbirine ortak bir cinayet temasıyla bağlanan üç kısa filmden oluşuyor ve yüksek kültürün klasiklerine esprili göndermeler yapıyor. “Çehov’un Motifleri” ise ünlü yazarın iki yapıtından, “Tatiana Repina” adlı oyundan ve “Zor İnsanlar” adlı öyküden yola çıkıyor.