Warcraft (10 Haziran 2016)
Dünyanın en popüler video oyunlarından olan Warcraft’ı bu listeye katmamak imkânsızdı. Neredeyse 25 yıllık bir geçmişe sahip olan Warcraft evreni; Wow (World of Warcraft) zamanında altın çağını yaşadı. Son on senede 100 milyon online oyuncunun içinde yer aldığı evren hala aktif olarak var olmaya devam ediyor. Sinema tarafına döndüğümüzde ise filmde geçecek olan hikaye oyundan çok daha eskilere dayanıyor. Filmin yönetmeni olan Duncan Jones tabiri caizse kariyerine 2’de 2 yaparak başladı. Moon ile çok iyi bir başlangıç yapan Jones, Source Code ile bu başarısını pekiştirdi. Warcraft, bu iki filme oranla Jones’un üzerinde çok daha büyük ve baskı yaratan bir proje olarak kabul ediliyor. Oyunun fanları başlarda, filmin senaryosunun oyununki gibi olamayacağını, bu geniş evreni ekrana sığdırmanın çok zor olacağını savunmuşlardı. 2015 yılının sonlarında gelen fragman ve teaserlar, Warcraft oyuncularını o kadar memnun etti ki fanlar şu an sakinleşmiş durumda. Filmin başrolünde Vikings dizisi ile büyük bir çıkış yakalayan Travis Fimmel var.
Finding Dory (17 Haziran 2016)
2003 yılında gösterime girdiğinde gönüllerimizi fetheden Pixar harikası Finding Nemo’yu hatırladınız mı? Okyanustaki maceramız küçük dostumuz Dory’yi aramakla devam ediyor… Vizyona girdiğinde eleştirmenlerden tam puan alan Finding Nemo’nın yaratıcısı Pixar hakkında çok fazla yorum yapmaya gerek yok. Neredeyse her filmiyle seyircilerin gönlünü çalmayı başaran Pixar, geçtiğimiz sezonda ‘’Inside Out’’ ile yine bizleri çocukluğumuza götürerek hem duygusal anlar yaşatmış hem de kendisine özgü mizahını bizlere başarılı bir şekilde aktarmıştı.
Independence Day: Resurgence (24 Haziran 2016)
Independence Day, 1996’da gösterime ilk girdiğinde sinema salonlarında pek fazla ses getirmemişti. Film vizyonda kaldıkça yavaş yavaş popüler olmaya, daha fazla izlenmeye başladı. Aslında filmin neredeyse her sahnesi sağlam bir Amerikan klişesi içermesine rağmen filmin kullandığı dil oldukça beğeni topladı. Uzaylı-insan düellosuna oldukça eğlenceli ve farklı bir açıdan bakan bu bilim kurgu vizyondayken tam 817 milyon dolar gibi kusursuz bir gişe başarısına ulaşmıştı. Roland Emmerich’i yine yönetmenlik koltuğunda izleyeceğimiz bu kült filmin devamında bu sefer Will Smith olmayacak. Bakalım Haziranda gösterime girecek Independence Day: Resurgence ilk filmin yarattığı sempatik ve keyifli atmosferi koruyabilecek mi?
The BFG (1 Temmuz 2016)
Roald Dahl’ın yazmış olduğu başarılı çocuk romanı “The Big Family Giant” bu sene The BFG adıyla gösterime girecek. Geçmişte çekmiş olduğu başyapıtların yanında, bizlere sunmuş olduğu çocuk hikâyeleriyle gönlümüzü almayı başarmış büyük üstat Steven Spielberg filmin yönetmenlik koltuğunda oturuyor. Film, yetimhanede kalan Sophie’nin oradan kaçırılıp devler ülkesindeki maceralarını konu alıyor. Geride bıraktığımız sezonda Bridge of Spies ile hala formda olduğunu bizlere gösteren Steven Spielberg gelecek sezon yine bizleri geçmişte yolculuğa çıkaracak gibi görünüyor. Filmin başrolünde ise Rebecca Hall var.
Ghostbusters (29 Temmuz 2016)
1984 yılında o enfes müziğiyle sinema tarihine adını yazdıran Ghostbusters serisi bu sene sinema salonlarında yeniden canlanıyor ancak bu sefer ekibimizin tamamı kadın! Bill Murray gibi eski avcıların yanı sıra Chris Hemsworth (bu sefer baltasız), Sigourney Weaver, Andy Garcia, Melissa McCarthy gibi isimler de filmin kadrosunda yer alıyor.
Star Trek Beyond (22 Temmuz 2016)
2009 yılında J.J.Abrams tarafından yönetilip gösterime giren Star Trek hem serinin fanları hem de eleştirmenler tarafından oldukça beğenilmişti. Serinin ruhuna sadık kalan ve mizah düzeyini çok iyi ayarlayan Abrams devam filmi için de düşünülen kişilerin başında geliyordu ve nitekim öyle oldu. Fakat 2013 yılında gösterime giren Star Trek Into Darkness için işler ilk filmde olduğu gibi iyi gitmedi. Filmin senaryosunun son derece yüzeysel ve yaratıcılıktan yoksun olduğu hatta filmin içinde çok fazla tutarsızlık olduğuna dair eleştiriler yapıldı. J.J.Abrams daha sonra bir röportajında devam filmdeki başarısızlığını kabul etti yani “haklısınız” dedi. Bu sene gösterime girecek olan Star Trek Beyond’un yönetmenlik koltuğunda Justin Lin yer alacak. Justin Lin’i The Fast and The Furious serisinden hatırlayanlar olacaktır. Bu denli “fanboy” baskısının olduğu bir seriyi böylesine tarz dışı bir yönetmene bırakmanın ne denli mantıklı olduğunu zaman gösterecek. Filmden gelen teaser ve fragmanların büyük bir hayal kırıklığı yarattığını da söylemeden geçmek olmaz.
Konuk Yazar: Nebi Salih Küçük