Sinemamızın itici güçlerinden olan komedi filmlerinin sinema salonları yerine doğrudan dijital platformlarla izleyicisine erişebildiği bir dönemde önceliği sinema salonlarına veren her yapım, sinema adına doğrudan bir teşekkürü hak ediyor. Bir kültürü yaşatma ve güçlendirme refleksinin her türlü ticari koşula ve beklentiye rağmen ayakta tutulması takdire şayan. Ali Atay’ın yönettiği, aynı adlı ilk filmin devamı olan Ölümlü Dünya 2 filmi de, her ne kadar öncesinde bir dijital platform ile anlaşmaya varılıp yerli içeriklerin aynı platformda kaldırılması sonucu mecburen de olsa, doğrudan sinema izleyicisi ile buluşması sebebiyle tüm bu takdirlerin muhatabı oluyor. İlk filmin oyuncularının neredeyse tümden tam kadro yer aldığı film, yine bir kaçış hikayesi olarak ilerliyor. Bir devam filmi olarak ilk filmin izinden yürüyen film, yer yer alışılmışın ötesinde argo düzeyine sahip olsa da başarılı mizah dozu ile izleyicisinin beklentilerini karşılarken, yeni bir devam filmi beklentisi konusunda temkinli davranıyor.
Açılıştan finale kadar temponun bir an dahi düşmediği filmde Feyyaz Yiğit’in hayat verdiği Serbest karakteri en ön plana çıkan karakter. Doğu Demirkol’un canlandırdığı Zafer karakteri ise ilk filme kıyasla en arka plana çekilen karakter olmuş. Başrol oyuncularının birbirine yakın düzeyde konumlandırılmamış olması filmi yer yer karaktere dayalı hale getirse de, böylesi bir durumun genele sirayet etmesinin önüne geçilmiş. Kullanılan müziklerin retro oluşu ve sahne akışı ile uyum göstermesi filmi güçlü kılan bir unsur. Stüdyodan ziyade İstanbul sokaklarında geçen filmin mekan tercihi de filmin dinamizmi ile uyumlu. Konu gelişiminde derinlikli bir yaklaşım beklenmese de bazı durumlarda olayların gerçekleşmesi kopuk bir seyir izliyor.
İlk filmin üzerinden geçen altı sene bir devam filmi için çok uzun bir zaman sayılmaz. Fakat bazı karakterler üzerine daha olgun bir halin çöktüğü gözlemleniyor. Örneğin Serbest karakteri ilk filmde daha canlı ve ele avuca sığmaz bir karakter iken bu devam filminde daha ağırbaşlı. Feyyaz Yiğit’in kısmen replik olarak ve yer yer stil olarak Gibi dizisinin etkisini yansıttığı söylenebilir. Zafer karakteri ilk filme kıyasla çok daha az yer bulsa da mevcut anlarında dahi ağırlıklı olarak diyaloğa dayalı, reflekslerden hayli uzak bir karaktere dönüşmüş. Şenol karakteri ile seriye dahil olan Giray Altınok ciddi bir dinamizm katmış. Mevcut bulunduğu her an kahkahaya gebe halde. Diğer karakterlerde ise ilk filmden akıllarda kalan performansın ötesinde bir oyunculuk gözlemlenmiyor ve filmin erkek ağırlıklı ikliminde de bir değişimle karşılaşılmıyor.
Olası bir devam filminin yeniden bir kaçış hikayesi şeklinde geçmesi izleyici açısından tekrar hissini doğurabilecektir. Her ne kadar tüm hikaye bitmiş tadında final yapsa da bu ikinci film, bir sonraki film için şimdiden farklı bir konunun tercih edilmesinin daha yararlı olabileceği ifade edilebilir. Zira tamamlanmış hikayelerin zorlama ile yeniden açılmasına dayalı devam filmleri pek çok kez keyifsiz olmuştur. Gerek vizyonda gerekse de ekranlarda bu aralar nadiren komedi yapımlarına rastlanmış olmasını lehe çevirerek türe iştah duyan izleyiciyi de kendine çekmekte zorlanmayacak bir film Ölümlü Dünya 2.
İlk paragrafta da belirtildiği üzere, mecburen öncelikle sinema salonlarında gösterime çıkan filmin olası devam filmlerinde mecburi olmadan doğrudan sinema salonlarında gösterime girmesi daha sevindirici olacaktır. Dijitalde yer alan pek çok kaliteli yerli yapımın, televizyonun popülaritesine ve geniş kitlelere ulaşma kapasitesine sahip olunamamasından ötürü yeterli takdiri göremeden sahneden ayrılması göz önüne alındığında sinemanın erişim ve pazarlama gücünü görmezden gelmek makul bir strateji olmayacaktır.