2015’te Cannes’da Altın Palmiye için yarışan ve İstanbul, Ankara ve Malatya film festivallerinde En İyi Kısa Film seçilen “Salı” ile tanıdığımız yönetmen ve senarist Ziya Demirel’in ilk uzun metraj filmi “Ela ile Hilmi ve Ali”, ilk gösterimini 41. İstanbul Film Festivali’nde yapıyor. Yapımcılığını Anna Maria Aslanoğlu’nun üstlendiği film, 17 Nisan Pazar günü saat 13:30’da Atlas 1948 Sineması’nda seyirciyle buluşacak ve festivalin Ulusal Uzun Film Yarışması’nda jüri karşısına çıkacak. Başrollerini Ece Yüksel, Serkan Keskin ve Denizhan Akbaba’nın paylaştığı film, aynı apartmanda yaşayan farklı yaşlara ve dünyalara sahip Ela, Hilmi ve Ali’nin peşinde karanlık, kışkırtıcı ve kara mizahı bol bir hikâye anlatıyor. Senaryosunu Nazlı Elif Durlu ve Ziya Demirel’in birlikte yazdığı filmin görüntü yönetmenliğini Doron Tempert üstlenirken, kurgusunu Selda Taşkın ve Henrique Cartaxo, sanat yönetmenliğini Gülay Doğan ve müziklerini Okan Kaya yaptı.
“Evicko” (2012) ve 2015’te Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan “Salı” gibi ödüllü kısa filmleri ile tanıdığımız yönetmen Ziya Demirel’in ilk uzun kurmaca filmi “Ela ile Hilmi ve Ali”, ilk gösterimini 41. İstanbul Film Festivali’nde yapıyor. 17 Nisan Pazar günü Atlas 1948 Sineması’nda ilk kez seyirciyle buluşacak film, festivalin Ulusal Uzun Film Yarışması’nda jüri karşısına çıkacak.
Tekinsiz bir üçgen
Senaryosunu Ziya Demirel ve Nazlı Elif Durlu’nun birlikte yazdığı “Ela ile Hilmi ve Ali”nin yapımcılığını Anna Maria Aslanoğlu üstlendi. Başrollerini Ece Yüksel, Serkan Keskin ve Denizhan Akbaba’nın paylaştığı filmin konusu ise kısaca şöyle: Yılların matematik hocası Hilmi, kendinden yaşça küçük eşi Ela’yı üniversite sınavına hazırlarken, apartman görevlisinin ikidir sınıfta kalan 15 yaşındaki oğlu Ali’ye de matematik çalıştırır. Yaşları ve dünyaları farklı bu üç kişi, yalnızlıklarına merhemi birbirlerinde ararken, sınırların kalktığı ve tekinsizleşen bir üçgende kendilerini sıkışmış bulurlar.
Görüntü yönetmenliğini Doron Tempert’in yaptığı filmin kurgusunu Selda Taşkın ve Henrique Cartaxo, sanat yönetmenliğini Gülay Doğan üstlenirken, müziklerini de Okan Kaya yaptı. Proje halinde iken 2017 yılında Saraybosna Film Festivali’nin Film Geliştirme ve Ortak Yapım Marketi’nden ARTE Ödülü’nü alan film, Almanya-Türkiye Ortak Yapım Geliştirme Fonu’nun katkılarıyla ve Tanay Abbasoğlu, Öykü Canlı ile Dirk Engelhardt’ın ortak yapımcılığında hayata geçti.