Her yıl sabırsızlıkla ve büyük bir heyecanla film festivallerini beklediğimiz Ekim ayı geldi çattı. Takvimin bir hayli yoğun olduğu bu ayda sinemaseverleri buluşturan bir diğer önemli festival de Engelsiz Filmler Festivali. Bu yıl 11-13 Ekim tarihleri arasında fiziki, 11-17 Ekim tarihleri arasında ise çevrim içi olarak gerçekleştirilecek 9. Engelsiz Filmler Festivali’ni festivalin yönetmeni Ezgi Yalınalp ile konuşma fırsatı buldum. Hazırsanız sözü daha fazla uzatmadan röportajımıza geçelim.
Keyifli okumalar.
Ülkemizde özellikle son yıllarda sayıları iyice artan film festivallerinin birçoğu birbirinin kopyası denebilecek düzeyde. Belirli bir tema ve format dahilinde yapılan festival sayısı ise bir elin beş parmağını geçmiyor. Engelsiz Filmler Festivali bu konumlandırmada kendisini nerede görüyor? Sizi diğer festivallerden farklı kılan noktaları öğrenebilir miyiz?
Festivallerin sayılarının artmasında bir sorun görmüyorum ama keşke daha çok kimlik sahibi ve yıllar içinde gelişen organizasyon olsa. Çoğunlukla belediye, valilik gibi bir kurumun iradesi ile yürütülen festivaller sanırım söz ettiğiniz. Bu kurumlardaki yönetim değişiklikleri ya festivalde kimlik değişimi ile ya da festivalin tamamen sona ermesi ile sonuçlanıyor. İlk akla gelen büyük festivallerden, ilçelerde yapılan festivallere kadar durum aynı. Diğer yandan çevre, kadın, LGBTQ, mültecilik, göç, insan hakları vb. temalarda da çok sayıda her türden -kısa, uzun, belgesel- film gösteren festival yapılıyor aslında. Sinema basınının ilgisini biraz bu tür festivallere yöneltmesi iyi olurdu doğrusu. Konu başka bir yere gitti ama bunları da söylemek istedim. Sorunuza dönersek; Engelsiz Filmler Festivali’ni farklı kılan tek bir şey var, erişilebilir olmaya özen göstermesi. Festival’de tüm gösterim ve etkinlikler görme, işitme, ortopedik engeli olanların ihtiyaçları gözetilerek tasarlanıyor. Web sitesi, sosyal medya hesapları gibi iletişim kanallarını da bu ihtiyaçları göz önünde bulundurarak kullanıyoruz. Bununla birlikte, altını çizmek isterim; Engelsiz Filmler Festivali sadece engelli bireyler için gerçekleştirilen bir etkinlik değil ya da film programı engellilik hakkında filmlerden oluşmuyor.
Geçtiğimiz yıl pandemi dolayısıyla tamamı çevrim içi gerçekleştirilen Engelsiz Filmler Festivali, bu yıl 11-13 Ekim tarihleri arasında Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde ve 11-17 Ekim tarihleri arasında eff2021.muvi.com adresinden çevrim içi olarak takip edilebilecek. Festivalde çevrim içi gösterimlerin bu yıl da devam etmekte olduğunu görüyoruz. Geçtiğimiz yıl karşılaştığınız ilginin bu kararı almanızda ilgisi oldu mu?
Evet, geçen yıl Türkiye’nin tamamına ulaşmanın bunda etkisi var. Hem ulaştığımız izleyici sayısı hem de birçok şehirden takip edilmek bizi mutlu etti. Ancak pandeminin devam ediyor olması da tercihte bulunurken kararımızı etkiledi. Bildiğiniz gibi, film festivallerinin hazırlığı aylar sürüyor. Organizasyona ilişkin kararlar aldığımız dönemde pandeminin Ekim ayındaki durumunu öngörmekte zorlandık ve küçük bir programla, konuk ağırlamadan fiziki gösterimlere dönmeye karar verdik. Belki bu kararı fazla temkinli bulan sinemaseverler olacaktır fakat vaka sayıları, varyantlara aşının etki edip etmeyeceği vs. çok bilinmeyenli bir denklemdi karşımızdaki, risk almak istemedik. Önümüzdeki yıl, Festival’in onuncu yılını salonlarda kutlamayı umuyoruz.
Festival bir yıllık aranın ardından üç gün de olsa sinemaseverleri fiziksel gösterimlerde buluşturacak. Gösterimler öncesi ve sırasında sinemaseverlerin daha sağlıklı bir ortamda filmleri takip edebilmeleri için ne gibi önlemler aldınız? Ankaralı ve diğer çevre illerde yaşayan sinemaseverler sinema salonuna gönül rahatlığıyla gelebilirler mi?
Festival’in perdedeki gösterimleri 11-13 Ekim tarihlerinde Çankaya Belediyesi’nin Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde olacak. ÇSM görevlileri binaya giriş için pek çok yerde uygulanan standart prosedürü uyguluyorlar. Ziyaretçilerin HES kodu sorgulamaları yapılıyor ve aşılarını yaptırmış olmaları ya da Covid-19 geçirmiş olmaları ya da son 48 saat içinde yapılmış bir negatif PCR testi ibraz etmeleri bekleniyor. Ayrıca salon kapasitesinin yarısını kullanacağız, izleyiciler arasında bir koltuk boş bırakılacak. Seanslar arasında da önceki yıllardan daha uzun aralar var, kalabalığı azaltmak ve havalandırma için.
Festival bu yıl köklü birçok değişiklikle seyircinin karşısına çıkacak. Bunlardan belki de en önemlisi uluslararası nitelikte gerçekleştirilecek Kısa Film Yarışması. Özellikle son yıllarda birçok kısa film festivalinin yapılmasının ve türe olan ilginin artmasının bu kararı almanızda bir etkisi olduğundan söz edebilir miyiz?
Kısa filme olan ilginin arttığını söyleyebilir miyiz, emin değilim. Umarım öyledir. Gençlerin daha kısa süreli videolara ilgi duyduğu özellikle YouTube vb. platform içerikleri ya da diziler için söyleniyor ama kısa süreli işlere olan bu ilgi kısa filme de yöneliyorsa ne güzel. Pek tanınan bir tür olmadığını düşünüyorum. Öğrenci işi, amatör yapımlar olduğu algısının hakim olduğunu söyleyebiliriz sanırım bir genelleme yaparsak. Bu yıl başlattığımız kısa film yarışmasının uluslararası bir bölüm olmasını istememizin sebebi de bunun böyle olmadığını göstermek aslında. Ulaşabildiğimiz en nitelikli seçkiye ulaşabilmek için Türkiye ile sınırlamadık. Bu yıl mümkün olmadı ama önümüzdeki yıllarda yarışmada filmi olan yönetmenleri Festival’de ağırlamak, izleyici ile bir araya getirmek, kısa filmin konuşulduğu bir ortam yaratmak istiyoruz. Bu alandaki üretime destek olabilmek için kaynak yaratmaya da çalışıyoruz.
Festivalin bu yılki film seçkisi sinemaseverlere neler sunacak? Bölümleri kısaca tanıtabilir misiniz?
Film programında 6 başlıkta 38 film var. Ulusal uzun ve uluslararası kısa film yarışmalarının yanı sıra Absürt, Oditoryum, Kaleydoskop ve Çocuklar İçin programdaki bölümler. Ulusal Uzun Film Yarışması programında Cemil Şov, Ceviz Ağacı, Hayaletler, Kumbara ve Uzun Zaman Önce yer alıyor. Bu bölümdeki filmler sadece Ankara Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde izleyici ile buluşacak, çevrim içi programda yer almıyor. Kısa Film Yarışması’nda altı ülkeden on üç film yarışacak ve hem çevrim içi, hem de ÇSM’de takip edilebilecek. Ses ve müziği odağına alan filmlerin bulunduğu Oditoryum’da; Gürültü Senfonisi ve Lydia Lunch: Savaş Asla Bitmez, sıra dışı karakterlerin sıra dışı hikayelerini konu eden Kaleydoskop’ta ise; Calamity: Martha Jane Canary’nin Çocukluğu ve Kör Tırmanış izlenebilir. Bu yıla özgü Absürt bölümünde; Bir Adam ve Bir Kamera ile Clermont-Ferrand Kısa Film Festivali’nin hazırladığı altı filmlik bir seçki bulunuyor. İlk yıldan beri programda yer verdiğimiz Çocuklar İçin bölümünde ise dokuz kısa film çevrim içinde çocukları bekliyor.
Festival bu yıl web sitesini de yenileyerek oldukça modern ve bir o kadar da kullanışlı bir arayüze geçti. Yakın zamanda da festivalin mobil uygulaması yayında olacak. Bu değişim sürecinin sinemaseverlere sunacağı yenilikler neler olacak?
Teşekkürler, beğenmenize sevindim. Goethe Institut desteği ile web sayfamızı yeniledik ve bir mobil uygulama hazırladık. Önceliğimiz daha erişilebilir ve izleyicinin aradığı bilgiye kolayca ulaşabildiği bir arayüze sahip olmasıydı web sitesinin. Filmler hakkında bilgi ve gösterim takvimi arasında geçiş yapılabilen, yönetmenler hakkında bilgiye kolayca erişilebilen bir site oldu, izleyicilerin de beğeneceğini umuyoruz. Şunu da belirtmek isterim ki; sadece son yıla değil, ilk yıldan beri Festival’e ait tüm bilgilere erişilebilen bir arşiv bölümü de var. Belki pek çok kişi için pek önemi yok ama bunun toplumsal hafıza açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Mobil uygulamada da filmlere ve gösterim programına ilişkin bilgiye kolayca erişilebilecek ve isteyenler üye olarak kendi programlarını oluşturabilecekler. Mobil uygulama aynı zamanda filmlerin sesli betimleme ile takip edilmesine de olanak tanıyacak. Maalesef tüm çabamıza rağmen, büyük oranda bitmiş olsa da mobil uygulama bu yıla yetişmedi. Önümüzdeki yıldan itibaren hem Android hem de IOS için kullanılabilir olacak.
Hiç kuşku yok ki festivalin programında yer alan her film sizin için değerli fakat mutlaka izlenmesi yönünde ısrar ettiğiniz birkaç filmi bizlerle paylaşabilir misiniz?
Evet, bu zor bir soru ama yarışma bölümlerinde göstereceğimiz filmleri dışarıda tutarak cevaplayayım. Oditoryum, Kaleydoskop ve Absürt seçkisindeki filmler Türkiye’de ilk kez izleyici karşısına çıkıyor. Bir Adam ve Bir Kamera sıra dışı bir şey izlemek isteyenler için ilgi çekici olacaktır, Gürültü Senfonisi müziğe merakı olanların izlemekten pişman olmayacakları bir film. Bu iki filmin yapım sürelerinin çok uzun bir zamana yayıldığını da ekleyeyim. Müzikseverler Lydia Lunch: Savaş Asla Bitmez filmini de kaçırmasınlar derim.
Son olarak Engelsiz Filmler Festivali seyircisine neler söylemek istersiniz?
Öncelikle size Festival’e olan ilginiz ve bize Festival’i anlatma imkânı verdiğiniz için teşekkür ederim.
Seyircilerimizi 11-17 Ekim tarihleri arasında çevrim içinde eff2021.muvi.com’a ve 11-13 Ekim tarihleri arasında Ankara Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’ne bekliyoruz. Tüm gösterimlerin ücretsiz olduğunu, Festival’in web sayfası engelsizfestival.com’da filmler ve program hakkında tüm bilgilerin bulunabileceğini hatırlatmak isterim.