Yorgos Lanthimos’un 72. Locarno Film Festivali’nde ilk gösterimini yapan Nimic adlı kısa filmi geçtiğimiz günlerde Mubi Türkiye’de yayınlandı.
Kendine has sineması adından her filmiyle söz ettiren Lanthimos, insanın doğasındaki tekinsiz, tehlikeli yerlerini sinemasıyla gözler önüne seriyor. Başrollerinde Matt Dillon, Susan Elle ve Daphne Patakia yer alan filmin konusu, profesyonel bir çellocu, metroda yabancı biriyle karşılaşır ve bu karşılaşma hayatında beklenmedik sonuçları beraberinde getirir şeklinde özetlenebilir.
Lanthimos kısa film evreninde şehrin tekinsiz, güvensiz ortamını metrodaki bir yabancı ile karşılaşılması üzerinden anlatıyor. Müzik gerilimin aktarılmasında baş yardımcı olarak karşımıza çıkıyor. Metrodaki yabancıya ‘Affedersiniz. Saatiniz var mı acaba?’ sorusu zemini ayağının altından kaydırılmasına yol açıyor.
Basit Bir Soru Peşinden Gelenler
Eşi, çocuklarına kim olduğunu anlatma çabası yersiz kalıyor. Metrodaki yabancı onun yerine geçerken o bir yabancı oluyor. Kadın, erkek, beyaz, siyah arasında bir ayrım bırakmadan insanlar arasındaki uzaklığı, iletişimsizliği ve her an değişebilen dengeleri anlatmayı hedefliyor.
Bir döngü olarak zeminin kayganlığını anlatmak içerisinde soru sormayı metafor olarak kullanıyor. Metro içerisinde yabancı birine bir soru sormanın peşinden neler gelebileceğine dair bir resim çiziyor.
Köpek Dişi, The Lobster, Kutsal Geyiğin Ölümü ve Sarayın Gözdesi filmleriyle kendine has sinema oluşturan Lanthimos, Nimic adlı kısa filminde sadece tekinsizlik üzerinden ilerleyerek hikayenin oturmasını es geçiyor. Kısa filmin kendine has anlatımındaki etkileyiciliği, vuruculuğu hep alışagelmiş metaforlarını kullanarak ortaya koymaya çalışıyor. Çabası sadece bir çaba olarak kalıyor.
Haberi çıktığı andan itibaren heyecanlandıran Nimic, izlerken aynı heyecanı vermiyor.