Hakkâri’nin Gizli Taşları Seyirciyle Buluşacak

‘Hakkâri’nin Gizemli Taşları’ belgeselinin dünya prömiyeri, 9. Uluslararası Arkeoloji Filmleri Festivali kapsamında İsviçre’nin Nyon kentinde yapılacak.

Türkiye’deki ilk gösterim ise TRT Belgesel Ödülleri 2015 kapsamında İstanbul’da gerçekleştirilecek. 1998 yılında Hakkâri’de tesadüfen ortaya çıkan 13 stelin öyküsünün anlatıldığı Hakkâri’nin Gizemli Taşları belgeseli, Nyon’da Mart ayında gerçekleştirilecek festival kapsamında izleyiciyle buluşacak. İlki 1999’da yapılan Nyon Uluslararası Arkeoloji Filmleri Festivali, Roman Museum organizasyonuyla iki yılda bir gerçekleştiriliyor.

filmarasi-hakkarinin-gizli-taslari2Yönetmenliğini Bahriye Kabadayı Dal’ın üstlendiği belgesel, sözkonusu 13 stelin, bu coğrafyadan hangi tarihte, ne sebeple geçmiş insanlardan kaldıkları sorusundan hareketle yola çıkıyor ve üzerlerindeki figürler bazı ipuçları sunsa da gizemlerini hâlâ koruyan bu taşlar aracılığıyla “geçmişe nasıl bakılır, ipuçları nasıl yorumlanır, yeni bulunan bir eser tarihte neyi değiştirir?” gibi soruların yanıtlarını arıyor. Dengbêjlerin anlatılarına konu olan Hakkâri Beyleri, Nasturi kültürünün kalıntıları, Cilo Dağı’nda milattan önceye tarihlenen kaya resimleri bu arayış sürecinde tanıklık edilen diğer izlerden bazıları.

Belgeselin Türkiye’deki ilk gösterimi ise Mayıs ayında, TRT Belgesel Ödülleri kapsamında İstanbul’da gerçekleştirilecek. Filmin müziği, Ali Tekbaş, A. İmran Erin, Serhat Bostancı’dan oluşan Lawje grubuna ait. Hakkâri kökenli grup, yerel motifleri modern bir anlayışla yorumluyor.

YÖNETMEN GÖRÜŞÜ:

Bizden binyıllar önce bu dünyadan geçmiş ve zamanla yeryüzü katmanlarına dönüşmüş farklı uygarlıkların üzerinde yaşıyoruz. Geçmiş, günümüze ve geleceğe dair ufkumuzu açabilecek hikâyelerle dolu. Hakkâri’ye 400 km uzaklıktaki Göbeklitepe’de henüz 10 yıl önce yapılan kazılarla dünya tarihi yeniden yazıldı. İnanıyoruz ki, Hakkâri ve çevresi de böyle bir arkeolojik potansiyele sahip.

Bu belgesel bizim için bir tür tarih bulmacası filmi. Hakkâri’de tesadüfen ortaya çıkan, boyları 80 cm ile 3.5 metre arasında değişen 13 adet steli (dikilitaşı) anlatıyoruz. Güçlü yüz ifadelerine ve detaylı görselliğe sahip bu tarihi eserleri ilk kez 2005 yılında Van Müzesi’nde gördüğümüzde çok etkilenmiştik. Usta heykeltraşların elinden çıkmışa benziyorlardı ama yaklaşık M.Ö 3500 yılına tarihleniyorlardı. Çevre uygarlık ve kültürlerinden bir etki taşımıyorlardı. Gizemli duruşları merak uyandırıyordu ve bu filmi yapmak için bizi motive etti. Sarp dağlarla çevrili Hakkâri’de bu stellerle doğrudan ilişkilendirilebilecek başka buluntu henüz yok. Ne bir yazıt, ne bir mezar, ne bir eşya… Bu noktada “eski zaman kalıntıları, etrafında neredeyse hiçbir iz yokken bize neyi anlatır” sorusunun peşine takıldık…

2007’de gerçekleştirdiğimiz “Devrimci Gençlik Köprüsü” belgeselinde, bölgenin zengin kültürel geçmişini tanıma imkânı bulmuştuk. Soyut kültürel mirasın temsilcileri olan dengbêjlerin önemini biliyorduk. Bu birikim ile steller hakkındaki uzman görüşlerini, destanları ve güncel yaklaşımları harmanladık; kesişme noktalarını yansıtmaya çalıştık. Yaklaşık 30 yıl aradan sonra ilk kez tırmanış yaparak bölgenin sarp dağlarında 2700 metre yükseklikte bulunan ve M.Ö. 6. binyıla tarihlenen kaya resimlerini çektik. Bölgede daha önce yaşamış Nasturilerin izlerine baktık.

Özetle, Hakkâri’nin Gizemli Taşları belgeseli, arkeologların uzak geçmişten çıkagelen bu steller üzerinden kurguladıkları tarihe dair bir serbest yorum denemesi.

Ağustos 2010’da yayın hayatına başlayan aylık sinema dergisi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir