Genç yönetmen Xavier Dolan’ın son filmi Mommy (Anneciğim) bu hafta vizyona giriyor. Cannes Film Festivali’nde birçok sinemacı tarafından sevilen film Jüri Özel Ödülü’nü de kazanmıştı. İmza attığı işlerde kendi tarzını net bir şekilde ortaya koyan Dolan’ın bu filmi, yönetmenin daha önceki işlerinden biraz daha farklı bir yere konumlandırılabilir.
Mommy filmi, Diane ile hiperaktif ve şiddet eğilimli oğlu Steve arasındaki karşılıksız, kırılmaz ve sonsuz sevgiyi konu alıyor. Steve kaldığı yatılı okuldan çıkardığı yangın sonucu atılmış olduğu için bir süre annesiyle yaşamak zorundadır. Diane başlarda olayları kontrol edebiliyor gibi görünse de Steve’i kontrol altında tutmak o kadar da kolay olmayacaktır. Tam da bu sıralarda, işler daha da zorlaşmaya başlarken bir gün karşı komşuları Kyla ile tanışırlar ve bu üç karakter arasındaki iletişime tanık oluruz film boyunca.
Steve karakterini öylesine derinlikli ve detaylı tanıyoruz ki, zaman geçtikçe Steve’in herhangi bir duruma nasıl tepki vereceğini tahmin etmek pek de zor olmuyor. Anlatılması, oynanması bu kadar zor bir karakter için; seyirci ile neredeyse birebir iletişim kuracak kadar rolünü içselleştiren Antoine-Oliver Pilon’un seçilmesi isabetli bir karar olmuş. Steve’in tutunacak tek dalı olan annesi Diane ise hayatını nispeten dağınık yaşayan ama oğlunun dönmesiyle her şeyi bir arada tutmaya çalışan bir anne konumunda. Yönetmenin daha önceki filmlerinden de tanıdığımız Anne Dorval, Diane karakterinin canlandırmak gibi ağır bir yükün altından başarı ile kalkmış.
Teknik olarak baktığımızda, günümüzde pek kullanılmayan bir çerçeve boyutu olan 1:1 oranını kullanması alışılanın dışında olduğu için izleyicide rahatsızlık yaratabilir. Bu kare kadrajdan daha önemli olan, daha dikkat edilmesi gereken şey ise bu oranın zaman zaman bozulması ve günümüzde standart diye tabir ettiğimiz orana geçmesi. Bu geçişler biraz da Steve’in ruhsal yapısı ile bağdaşan bir şekilde gerçekleşiyor ve izleyiciyi yönlendirmede önemli bir etken oluyor. Görsel olarak bir şölen havasında geçen film marjinal kadraj boyutu ile gösterme ve göstermeme arasında kurduğu ince bağlantı ile tutunması zor olan bir dalda başarı ile dans ediyor. Kurgusal anlamda seyirciyi yormayan, filmin akışına uygun, başarılı bir iş çıkartılmış ve film teknik olarak günümüzdeki filmler arasında üst sıralara yerleşmiş.
Mommy, basit bir hikâye olmasına rağmen hem normalin dışındaki bir anne-oğul ilişkisini anlatması hem de Dolan’ın elinden çıkmış olması nedeniyle ‘basit hikaye’ kavramının çok farklı boyutlara taşınabileceğini kanıtlıyor. Bu kanıt ise seyirciye koltuğundan kalkma fırsatı vermeyecek bir şölen olarak seyirci ile buluşuyor.