Engin Günaydın’ın senaryosunu yazdığı ve oyuncu olarak da bulunduğu film daha çok bu yönde öne çıktı.
Ve daha çok Engin Günaydın’ın işi olarak görülen film nihayet vizyonda. Daha önceki işlerinde; yazdığı senaryolar ve ruh verdiği karakterlerle adından söz ettiren Günaydın, işinin üstesinden gelebilen biri. Komedi alanında öne çıkan oyunculuğu üzerine yapışmış olsa da, Yeraltı filminde dram ağırlıklı rolüyle de her karakteri rahatlıkla canlandıracağını göstermiş oldu. İkinci uzun metraj senaryosu İçimdeki Ses, senaryo yazan karakterin, annesi ve sevdiği kızla yaşadıklarına odaklanıyor.
Selim, tek başına yaşayan ve sürekli kendi halinde konuşan, kontrolü elinde tutmak için temkinli davranan biri. Yılların üzerinde bıraktığı izi silmek ve daha genç bir görüntüye sahip olmak için gittiği spor salonunda karşılaştığı Ayşıl, yıllardır bildiği ezberi bozan biri olarak hayatına dâhil olacaktır. Ekipteki arkadaşları ile diyaloglarında da kendi doğrularını destekleyen sözleri duyması Ayşıl ile yaşadıklarının inanılmazlığını daha da arttıracaktır. Yaşı ilerlemiş, albenisi düşmüş, cazip ve çekici olmayan biri olarak görür kendini. Annesini umre dönüşü karşılar ve beraber yaşamayı teklif eder. Üstelik annesinin beklentilerini de hiçbir zaman karşılayan bir evlat değilken. Aşık olduğunu zannederken zengin ve güzel bir kız tarafından aşık olunmak şaşkınlığını ve heyecanını zirveye taşıyacaktır.
Yalnızlığı bile isteye yaşarken annesine duyduğu ihtiyaç ve hemen akabinde karşılık gördüğü aşkı ile güzel günlerin sinyalleri verilmiştir. Sık sık kendi başına kalıp içindeki sesin arkadaşlığı ile geçerken günleri, sonrasında ete kemiğe bürünen beklentileri sesin de azalmasını sağlayacaktır. Bir tarafıyla kadın erkek ilişkilerine odaklanırken diğer yandan anne oğul ilişkisi ve belki de en çok insanın kendi içinde yaşadıkları üzerinden okunabilir film. Yetişkin bir erkeğin gözünden annesini ve sevdiği kadını konumlandırır, anlamaya ve anlamlandırmaya çalışırız. Selim içindeki fırtınaları bir nebze olsun yazarak dindirmeye çalışırken sonra kendini o fırtınanın içinde bulunca hem yaşamaya çalışıp hem de gerçekliği üzerine sık sık şüphe duymaya başlar. İçsel sayıklamaları doğrultusunda yaşamına yön verirken önce her şey yoluna girecek sonra tekrar kontrolden çıkacaktır. İki kadının birbirini tanıyıp kaynaşma döneminde ise ‘esas oğlan’ birden çaptan düşer.
Yetişkin bir erkek hikayesi olarak başlayıp sonra kadınlara yönelen ve kadınların arasındaki erkeğin hikayesine dönen film, bünyesinde taşıdığı kaygılar doğrultusunda bir rota belirler. Her bir karakter kendi gerçekliğinin peşindedir; anne dindar kimliğine sahip çıkmaya çalışırken Selim bulduğu kadını elinde tutmaya uğraşır, Ayşıl ise hayatındaki en büyük boşluk olan ‘anne’ figürünün izini sürer. Birbiri içine geçen ilişkiler yumağı ile karakterler değişime tabi tutulur. Ayşıl sevdiği erkeği değil aradığı anneyi bulunca Selim’i bekleyen hayal kırıklığı olacaktır.
İçimdeki Ses yerli yapımlar arasında özellikle komedi bazında düşündüğümüzde kendine has bir yer bulabilecek bir film. Füsun Demirel’in anne rolünde sahici ve içten oyunculuğunun da filme katkısı büyük. Komedisi sırtını argo ve küfür değil insani hallere yaslıyor.