Corona virüs salgını sinema sektörünü derinden etkiledi. 2020’de birçok film vizyon tarihini erteledi ya da dijital platformda izleyiciyle buluştu. Yaşananların sektörde ciddi bir dönüşümün başlangıcı olduğunu kabul ediliyor. 2021 için ise farklı senaryolar konuşuluyor. Bunların başında; salonlardan elde edilecek gelirlerin düşmesi, dijital platform gelirlerinin artması, stüdyo şirketlerinde iflası, pazardaki aktörlerin azalması, VOD, DVD veya Blu-Ray versiyonlarının satışa çıkma zamanında değişiklik olması geliyor.
Corona virüs pandemisinin hüküm sürdüğü 2020, film endüstrisinin ciddi yaralar almasına neden oldu. Koşulların dönüşebileceğine dair yeni yılda umutlu olmak anlaşılabilir olsa da bugünden bakıldığında pek mümkün görülmüyor. Independert Türçe’nin haberine göre; sinemalar ve genel olarak sektör açısından neler olabileceğine dair senaryolar üzerine düşünmeden önce 2020’de sinema salonlarından elde edilen hasılatın muazzam bir düşüş yaşadığını belirtmek önemli.
Pek çok ülkede tecritlerin uygulandığı ve sinema salonlarının kapalı olduğu düşünüldüğünde izleyicilerin filmleri evlerinde izlediğini tahmin etmek çok da zor değil. Bu açıdan yeni dönem kendi belirsizlikleriyle gelse de esasen değerlendirmesi güç olmayan bir dizi senaryo mevcut.
IndieWire’ın haberine göre 2020’nin endüstri açısından bir anomali olmadığını ancak ciddi bir dönüşümün başlangıcı olduğunu düşünmek bunlardan ilki. Daha önce teknik açıdan televizyonun ve uydu yayınlarının gelişmesi de benzer etkiler yaratmıştı ve corona virüs gerçekten de sinemalar açısından geri dönüşü olmayan bir yolun başlangıcını göstermiş olabilir.
Öte yandan dijital platformlar artık yüksek bütçeli yapımların da düşük bütçeli yapımların da yayımlandığı ve prömiyerlerinin yapıldığı alanlar sunuyor. Bu herhangi bir filmin VOD, DVD veya Blu-Ray versiyonlarının satışa çıkma zamanına dair de bir dizi değişikliği beraberinde getiriyor. Bu sürenin standardının yaklaşık 30 gün olması beklentiler arasında.
Bununla birlikte filmlerin, özellikle de izleyicilerin merakla beklediği filmlerin ilk gösterimlerini nasıl yapacağı önemli tartışma başlıklarından birini oluşturuyor. 2020’ye kadar stüdyolar neredeyse aynı kural kitabını çok az değişikliklerle uygulayagelmişti. Platformlarla yapılacak anlaşmalar, lisans sözleşmeleri gibi bir dizi etken artık her bir stüdyonun farklı stratejiler izlemek zorunda olabileceğine de işaret ediyor. Ancak bu zaman ilerledikçe baskın eğilimlerin ortaya çıkmayacağı anlamına da gelmiyor.
Önemli stüdyo şirketlerinden biri olan MGM’in iflas etmesi 2020’nin önemli olaylarından biriydi ancak pandeminin etkisinin devam edeceği düşünülürse başka şirketlerin de benzer biçimde iflas bayrağını çekmesini beklemek hiç de abartı olmaz. Bu da pazardaki aktörlerin daha da azalacağı ve yalnızca büyüklerin söz sahibi olabileceği bir sürecin hızlanmasına neden olabilir.
Pandemi açısından her şey yolunda gitse dahi artık daha fazla yapımın platformlar üzerinden izleyicilerin doğrudan evine girdiği düşünüldüğünde salonlardan elde edilecek gelirlerin hayli düşeceği düşünülebilir. Screen Rant’in haberine göre Avengers: Endgame bu açıdan son derece çarpıcı bir örnek. Gişede tarihin en büyük başarısını elde etmiş Marvel filmi ABD’de bu yıl elde edilen gelirlerden fazlasını kazanmıştı.
Bununla paralel olarak ABD, Avrupa, Kanada gibi pazarların yanı sıra Çin ve diğer ülkelerin de bu süreçte önemli gelir havuzlarını oluşturacağı tahmin edilebilir. (NTV)